Yorum 1

Anneler Günü = Şenlik Günü

Hürriyet bünyesinde bulunan Bumerang ailesinin düzenlemiş olduğu anne bloggerlara ve yakınlarına özel anneler günü şenliği 10 Mayıs 2014'te İstanbul Martı Hotel Balo Salonu'nda gerçekleşti. Gün boyu çocuklar aktiviteye doyarken biz de keyifli bir şekilde konuşmacıları dinleme ve eğlenerek bilgi sahibi olma şansı yakaladık. 
Tam bir şenlik havasında geçen günden yüzümde kalan kocaman bir tebessüm ve aklımda ise blog yazmanın düşündüğümden daha ciddi bir iş olduğu idi. 
Başlamadan önce alandaki standları gezme fırsatım oldu. Makas ekibi, Hasanbey Çiftliği, De Cocks Party yerini almıştı. Makas'ta benim saçlarım örüldü, Yonca'nınkine de bir profesyonel dokunuş geldi. De Cocks Party'nin kurabiyeleri ve şekerlerini tattık ve Hasanbey Çiftliği'nin leziz peynir, biber, domatesleriyle doyduk.
Bumerang'ın temsilcileri Hilal Meriç ve Ahmet Erten'in açılış konuşmasını yaptığı şenlikte Hürriyet yazarı, kızımın adaşı Yonca Tokbaş bize mutluluk, aile, iş hayatı ve hayatımızın amacı hakkında bir konuşma yaptı. Öncelikle yazılarından bu kadar tatlı ve hayat dolu birisi olduğunu anlamadığımı itiraf edeyim. Kendisine de giderken söyledim bunu ve çok güldü. Yonca Tokbaş bizi şaşırtarak sahnede soyundu ve spor kıyafetleriyle anlatımına devam etti. Gülmekten çenem ağrıdı ama bitmesin diye de bir yandan dilek tutuyordum. Yonca Tokbaş hararetli bir şekilde anlatımını yaparken içeriye Yonca girdi ve bir anda tüm dikkatlerini üzerine çekti. Koşarak ve "Anne" diye bağırarak içeri giren Yonca'nın ilk uğrak yeri Yonca Tokbaş'ın isteği üzerine sahne oldu. Adaş olduklarını söylediğimde çok güldü ve dilek dilemek isteyenler sahneye gelebilir diye espri yaptı.

Özgürlük, yaptığımız işte mutlu, hayattaki amacımız derken konuşma bitti. Yonca Tokbaş sonrası sahneye Tansu Oskay geldi ve bize ebeynlikte dikkat etmemiz gereken noktalardan bahsetti. Aklımda kalan en önemli şey ise, çocuğumuzu önemsediğimizi göstermemiz, yani onu dinlerken gözünün içine bakmamız ve ona dikkatimizi vermemiz. Çocukların ayna gibi karşılarında onlara bakan ve onları ilgiyle dinleyen ebeveynler görmek istediklerini belirten Tansu Oskay, öğrenilenlerle beraber içgüdülerin de önemli olduğuna değindi. 
Anneler paneli'nde ise Nil's Mum, Komirra ve Hassas Anne bloglarının yazarları ile Bumerang ekibi sahnede yerlerini aldılar. Bloggerların başarılarından ve dikkat ettikleri noktalardan yola çıkarak soru-cevap şeklinde yararlı bilgiler içeren konuşmalar gerçekleştirdiler. Keyifli ve yararlı bir panel olduğunu düşünüyorum. 
Panelden sonra Doğum ve Hamilelik Terapisti Cihan Züleyha Aydın bize keşkesiz doğumdan ve yararlarından bahsetti.
Ardından hamile eğitmeni Esra Ertuğrul emzirme ve çocuk beslenmesi ile ilgili yararlı bilgileri bizimle paylaştı. Fotoğrafçı Yeşim Mutlu'nun selfie'siyle damga vurduğu ödül töreninde instagramda #bumeranganneleri başlığıyla fotoğraf paylaşan en eğlenceli 3 kişi ödül sahibi oldu. 
Astrolog Şenay Yangel ise burçlardan, karşıt burçlardan bahsetti. Şenay Hanım'ın konuşmasının sonunda kızı Asya sahneye geldi ve bize bir iki şiir okudu ve bizi kendine hayran bıraktı.
Organizasyon ve etkinlikten dolayı Bumerang ekibi ve destek olan herkese teşekkürü bir borç bilirim.
İşte o eğlenceli günden diğer kareler...












Devamını oku...
Yorum 0

Ülker Çocuk Sinema Şenliği

Bu perşembe Elif'le Ülker'in bu yıl 7.sini düzenlediği muhteşem bir sosyal sorumluluk projesi olan "Ülker Çocuk Sinema Şenliği"nin davetlisi olarak "Karlar Ülkesi"ni izledik.



Kuzum elinde mısırı filmin başlamasını bekliyor. (Salonda hiç yer yoktu. Komşumuz da mısır almaya gitti)

Filmi beklerken Sabri Ülker Gıda Araştırma Enstitüsü Vakfı'nın çocuklar için "beslenme" temalı şarkısını izledik-dinledik.

Çok beğendik.

Filmin çıkışında bizi bu abla ve abi uğurladı.



Filmden çıkan her kuzuya bu paketlerden hediye ettiler.



Peki bu proje benim için ne ifade etti: 

Belki 7 yıldır pek çok kez reklamlarını duyduk.

Ücretsiz sinema etkinliği olarak düşündük.

Evet ücretsiz sinema etkinliği.

Ama aslında daha da fazlası.

O uzun kuyrukta sadece çocuklar yoktu.

Pek çok anne de vardı.

Bazısı ilk defa sinemaya gelmişti.

Belki maddi imkanlar, belki yaşam şartları nedeniyle.

Bu annelerin ve çocukların yüzünde o heyecanı gördüm.

Bu nedenle bu projeyi tebrik etmek istiyorum.

Bazen insanları mutlu etmek için çözüm o kadar kolay ki.

Ülker sadece onların sinemaya gitmesini sağladı.

Ama ben inanıyorum ki o anne-çocukların hayatında - hayallerinde farklı pencerelerde açıldı.

Çıkışta verilen o mini paketler çocukların neşesine neşe kattı.

(İçinde süt, kek, çikolata, sakız, bisküvi vardı)

Herkesin sanata ve hayallere daha kolay ulaşması dileğiyle



Sevgiler,

Çiğdem

İçerik: http://www.sorananne.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 0

Vialand Tema Park Yeni Sezon İçin Kapılarını Açtı, Dünyanın Eğlencesi Başladı!


120 bin metrekarelik alanda kurulu, 30 eğlence ünitesi ve 15 bin kişilik kapasitesiyle VIALAND Tema Park, 7’den 77’ye her yaşa sınırsız eğlence sunuyor.

Bu yıl tüm dünyada ses getirecek yeni ünitelerle yeni sezona 'merhaba' diyen VIALAND Tema Park, 3 saniyede 110 km hıza çıkarak dünyanın en fazla adrenalin yaratan 4'üncü Roller Coaster'ı olan 'Nefeskesen' ile Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethini insansı robotlarla anlatan 'Fatih'in Rüyası' üniteleri herkese unutamayacakları bir deneyim yaşatacak.


Saatte 900 kişilik kapasiteye sahip olan Nefeskesen, aynı zamanda adını Alman savaş pilotu Max Immelman tarafından geliştirilen pikeden almış olan dünyaca ünlü Immelman burgusuna da sahip. Maceraperestlerin Nefeskesen’de yaşadığı 4G kuvveti, sadece Formula 1 araçları ve F16 uçaklarında hissediliyor.



Çocuklar kadar yetişkinler tarafından da ilgiyle takip edilen SüngerBob’un denizaltı macerası da yeni sezonda VIALAND Tema Park’ta olacak. En iyi animasyon, en iyi ses düzenlemesi gibi birçok alanda 9 Emmy ödülü sahibi Süngerbob’un 4 boyutlu simulasyon gösterisi, uluslararası 26 farklı ödüle de sahip. Bir diğer eğlence ünitemiz de tamamen çocuklara yönelik Kaşif Dora olacak. Dünyada anaokulu çağındaki çocukların en çok ilgi gösterdiği karakterlerden olan Kaşif Kız Dora ile 4 boyutlu sinema keyfi yaşayacak olan çocuklar, Kaşif Dora ile eğitici bir maceraya çıkacaklar.

Dünya çapında büyük bir üne kavuşmuş ve tüm yaş gruplarından hayran kitlesine sahip Bruce Airhead de sezon boyunca VIALAND Tema Park’ta yapacağı gösterilerle ilgi odağı olacak. Dev bir şişme balonla yaptığı büyüleyici şovlarla Bruce Airhead, VIALAND Tema Park’la ilk kez Türkiye’ye geldi.

VIALAND'ın maskotları olan Kaptan Gaga, Vega ve Apostrof karakterleri bu yıl hikaye kitapları ile canlanıyor. Karakterlerin çizgi filmleri de yakında çocuklarla buluşacak.

VIALAND Tema Park, biletlerin online dahil birçok kanal üzerinden satışının gerçekleştirildiği yeni bilet satış ve sadakat sistemini, yeni internet sitesi www.vialand.com ile hayata geçirdi. Eğlence dünyasını erken rezervasyonla tanıştırarak binlerce kişiye uygun fiyatla eğlenme şansını yakaladı. Vialand’in erken rezervasyon kampanyası ise yoğun ilgi nedeniyle 30 Haziran’a kadar sürecek.

VIALAND Tema Park ziyaretçilerine farklı seçeneklerde eğlence imkanı tanırken, isteyen herkes tek biletle tüm ünitelerden sınırsız faydalanabiliyor. Grup, çocuk ve bireysel kart seçenekleri olan VIALAND Kart ile de sezon boyu sınırsız giriş, sınırsız eğlence hizmeti veriliyor.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 0

Anne Sütünün Antibiyotik Kullanımı Gerektiren Hastalıkları Azalttığını Biliyor Muydunuz?



Sevgili anneler, anne sütü mucizedir, bebeğiniz ilk doğduğu andan itibaren büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içerir. Eşsiz içeriği ile bağışıklık sistemi gelişimini destekler, antibiyotik kullanımı gerektiren hastalıkları azaltır.

Bebeğinizin bağışıklığını guclendirmek için onu 2 yaşına kadar anne sütü ile besleyin. Anne sütü alımı azaldığındaysa bebeğinizin bağışıklığını Aptamil ile desteklemeye devam edebilirsiniz.

Detaylı bilgi için tıklayınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
Yorum 0

Islık Sever Max

Volker Ludwig ve Carsten Krüger'in eseri oyun, canları sıkılan arkadaşların en iyi yaptıkları işleri tanıtmasıyla başlıyor. Aralarından biri, bir oyun bildiğini söylüyor ve hep birlikte oynamaya başlıyorlar.
Maximilian, bir ablası olan, oyun oynamayı çok seven, bir birey olarak kendini ispatlamaya çalışan bir çocuktur. Ablası Brunny bütün gün televizyon izler, annesi dikiş diker, babası ise gazete okur. Ev sahipleri Bay Brüller ise çocukların avluda oyun oynamasını yasaklayan gaddar bir kişidir. Bir gün Max'ın topunu ele geçirir ve vermez. Max ise bunun peşindedir.
Dişinin çekilmesi sonucu ıslık çalabildiğini keşfeden Max için ıslık çok önemli bir silah olmuştur. İstediklerini ıslık yoluyla dile getirmeye çalışan  Max zaman zaman zor durumda da kalır.
Eğlenceli kurgusu, usta oyuncuları ve sevimli müziğiyle tüm çocukların hatta büyüklerin bile keyifle izleyebileceği bir oyun olmuş. Oyuncularını ve yönetmenini tebrik ederim...  


Devamını oku...
Yorum 0

Fenerbahçe Ülker - Emporio Armani Milano

İkinci basketbol maçımızı da 28.03.2014'te yine Ülker Sports Arena'da izledik. Bayanlar maçının aksine, erkeklerin maçı gayet kalabalıktı. Devasa basketbol salonu NBA'deki maçlarda gördüğümüz sahaları aratmıyordu. Girişteki kalabalığı aştıktan sonra maça yetişebilmek adına koşar adımlarla tribüne gittik. Maç çok yeni başlamışken koltuklarımıza oturduk.


İlk periyotta Fenerbahçe Ülker'in lider olduğu maçta Emporio Armani Milano 3'lükleri art ardına sıralayınca ara kapandı. Hatta bu sefer Fenerbahçe Ülker skora yetişmeye çalışan taraf oldu. Zaman zaman sahada yaşanan gerginlikler seyircilere de yansıdı ve bol bol ıslık ve yuhlamalar duyuldu. Biz seyirciler olarak desteğimizi yine de esirgemedik. Devre arasındaki şov da çok keyifliydi.

Yoncacık bence bu maçta da sıkıldı fakat yine çıktığımızda "Bir daha, bir daha" dedi. 

Bu da bizim selfie'miz :)

Devamını oku...
Yorum 0

Haftanın Etkinliği: Basketbol Maçı

Yonca'nın ilk izlediği maç olarak aile tarihimizde yer alacak olan maç, 22.03.2014 tarihinde Fenerbahçe ve İstanbul Üniversitesi Kadın Basketbol takımları arasında oynanan maçtır.
Ülker Sports Arena'daki maç başlamadan tribünlerde yerimizi aldık. Saha çok büyük olmadığı için öne oturabilme şansına sahiptik. Maç için ısınmaya çalışan takımları izlemek keyifliydi.

Derken maç başladı ve yakın skorlarla devam etti. İlk yarının sonunda ara biraz açılmaya başladı. Fenerbahçe asılmaya başladı ve ikinci yarıda da liderliği bırakmadı. Maçta en çok dikkatimi çekenler siyahi oyuncuların çoğunluğuydu. Çoğu gayet uzun boylu olan oyuncular, çok iyi oynayarak bizi kendilerine hayran bıraktılar. Maçın sonucu 80-66 olarak bitti.
Yonca'nın maçta çok da fazla eğlendiğini söyleyemem, hatta son periyotta uyuyakaldı. Yalnız akşam eve döndüğümüzde "Bir daha, bir daha" demekten kendini alamadı...


Devamını oku...
Yorum 2

Yaratıcılık Yolundaki Adımlar

Bugün tadından yenmeyecek derecede zevkli, keyifli, yararlı ve ilgi çekici bir atölye çalışması gerçekleştirdik.
Dialog Anlatım İletişim Kalamış adresinde gerçekleşen etkinlik için ev sahibine ve organizasyonu yapan Bumerang ekibine çok teşekkür ediyorum.
Bu çalışma sayesinde, Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Metin Yavuzoğlu ile kendi içimizde bir yolculuğa çıktık ve aynadan daha ilerisindeki kendimizi gördük. 
Yaklaşık 4 saat süren çalışmada zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile. Metin Yavuzoğlu'nun pozitif enerjisi, insanı motive eden ses tonu ve dolu dolu konuşmasıyla çalışmamız renklendi.
Eğitmenimiz ilk olarak bize yaratıcılığı nasıl kullandığımızı sorarak başladı. Sonrasında hayatından bir örnekle devam etti ve çok önemli bir kavramla tanıştırdı bizi: "Boşlukla ilişki kurma". Boşlukla ilişki kurma, daha çok küçük çocukların oyunlarında ve pandomimcilerde rastladığımız; hayali nesneleri gerçekmiş gibi göstererek yaşamak ve karşısındakine yaşatmak tekniğine deniyor. Hayal gücümüz olduğu sürece yaratıcı ve inandığımız sürece inandırıcı oluruz dedi Metin Hocamız.
Boşlukla ilişki kurma deneylerimiz bize kendimizi yansıtma şansı verdi ve karşımızdakilere sesimizi kullanmadan bir şeyler anlatmamızı sağladı. Hepimizin ortak sorunu asıl anlatacağımız konuyla ilgili olarak aklımızdakileri tam olarak yansıtamamızdı. Bu bizim ne kadar inandığımızla ilgiliydi. Asıl kaygının onaylanma duygusu olduğunu söyleyen hocamız, en kötü eleştirmenin kendimiz olduğunu belirtti, hatalarımızı görmeye çalışmamamız gerektiğini öğütledi.
Anahtar kelimelerimizden biri "Anı Yaşamak". Dünyaca bilinen ismiyle Carpe Diem felsefesinin aslında iki kelimelik basit bir olgu olmadığını, farkında olmanın ne kadar da önemli olduğunu görmüş olduk. Gerçek hayatta biz neye ne kadar inanıyorsak, karşımızdakini de ona o kadar inandırabiliriz. 
İnsanın hayatında annenin çok önemli olduğunu söyledi eğitmenimiz. Annenin çocuğa ilk "format"ı attığını, eğitim olarak ilk onu annenin şekillendirdiğini bildirdi. Bu ne kadar da doğru bir tespitti. 
İnsanın etrafında çevirdiği duvarlarının olduğunu ve bunların bizi kendimizi ifade ederken sınırladığını öğrendik.
Günün sonunda sihirli değnekle değişmedim ama artık attığım adımlarda daha dikkatli davranıp anı yakalamaya çalışıyorum.


Devamını oku...
Yorum 0

KİŞİSEL BİLGİLERİNİZİ KORUMA ALTINA ALIN

LINE’da kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor!

Whatsapp’ın Facebook’a satılmasıyla birlikte kişisel bilgilerinin güvenliğinden endişe eden birçok kullanıcı alternatif uygulamalara yönelmeye başladı. Bu uygulamalar arasında öne çıkanlardan birisi de LINE. Uygulamada kullanıcı bilgi ve görüşmeleri 3G, 4G ve Wi-Fi dahil tüm ağlarda şifreleniyor.   LINE’ın iç denetim yönetimi alanında üç uluslararası sertifikaya (SOC2, SOC3 ve SysTrust) sahip olan ilk mobil mesajlaşma uygulaması olması da güvenlik standartlarına verdikleri önemin bir kanıtı niteliğinde.

Telefon Numaranızı Gizli Tutun

LINE’da kendinize özel bir ID belirleyerek telefon numaranızı kimselere vermeden iletişim kurabilirsiniz. Sizi LINE ID’nizi kullanarak ekleyen kişiler telefon numaranızı göremezler. LINE ID’nizi belirlemek için Diğer/Daha Fazlası > Ayarlar > Profil menüsünü kullanabilirsiniz.

Telefon numaranıza sahip kişilerin LINE arkadaşları listesine otomatik olarak eklenmek istemiyorsanız “Başkalarının Eklemesine İzin Ver” seçeneğini kapatabilirsiniz. Böylece sizi sadece LINE ID’nizi paylaştığınız kişiler ekleyebilir.



Tanımadığınız Kişilerin Sizi Rahatsız Etmesine Engel Olun

Anlık mesajlaşma uygulamaları kullananların korkulu rüyalarından birisi de yanlışlıkla alakasız bir mesajlaşma grubuna eklenmektir. LINE’da tanımadığınız kişilerin bulunduğu bir grup sohbetine davet edildiğinizde grupta bulunan kişiler telefon numaranızı göremiyor.

Tanımadığınız bir kişi size mesaj attığında LINE otomatik olarak  “Ekle”, “Engelle” ve “Şikâyet et” seçeneklerini sunuyor. Eğer size mesaj gönderen kişiyi tanımıyorsanız kolayca engelleyebiliyorsunuz.



Telefonunuz Yanınızda Olmasa Da Mesajlarınızı Koruyun

Yazışmalarınızı meraklı gözlerden korumak için LINE’a şifre koyabiliyorsunuz. Diğer/Daha fazlası > Ayarlar > Gizlilik ayarlarından “Şifre Kilidi”ni kullanarak LINE’ın her açılışta şifre sormasını sağlayabiliyorsunuz.



Ayrıca “Sohbet Odası Ayarları”ndan tüm sohbet geçmişinizi ve sohbetler içerisinde paylaştığınız tüm dosyaları tamamen silebiliyorsunuz.

Bir arkadaşınız LINE’dan size mesaj yazdığında bildirimin ekranda mesaj okunacak şekilde belirip belirmemesi ile ilgili ayarlarınızı da istediğiniz gibi düzenleyebiliyorsunuz. Bildirim ayarlarında yer alan “Önizleme göster” seçeneğini kapattığınızda, yeni bir mesaj geldiğinde ekranda gelen mesaj yerine “Bir mesajınız var!” yazısı görünüyor.



Paylaşımlarınızı Gizleyin

LINE’ı rakiplerinden ayıran bir diğer özelliği de ileti, fotoğraf, video, bağlantı gibi paylaşımların yapılabildiği, sosyal medya yapısına sahip Timeline ve Home özellikleri. LINE’daki Timeline ve Home hareketlerinizi yalnızca arkadaşlarınız görebiliyor. Ancak burada da iletilerinizin kimler tarafından görüntülenebileceğini belirleyebiliyorsunuz.

Timeline’ınızda paylaşmak istediğiniz iletinizi hazırlarken alt menünün en sağında bulunan “Kişiler” sembolüne tıklayarak iletinizin gizlilik ayarlarını yapabilirsiniz.



Nerede, Ne Zaman İsterseniz Güvenle Konuşun, Mesajlaşın!

LINE'ı tüm akıllı telefonlarda (iPhone, Android, Windows Phone, Blackberry, Nokia), tabletlerde ve hatta bilgisayarınızda bile kullanabilirsiniz.

Kullandığınız cihaza uygun LINE indirmek için: http://line.me/tr/download
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 0

Yeni Bir Hayat!

Neden Amerika'da Doğum?
Bu sorunun cevabı elbette Amerika’da doğan her bebeğin Amerikan vatandaşı olmaya hak kazanması. Hemen hemen her gün bir başka ünlü kişinin doğum yapmak amacıyla Amerika’ya gittiğini duydukça bu sorunun bilmediğim başka cevapları da var mı diye merak ettim ve bir miktar araştırma sonrasında Amerika’da doğum alanında kurumsal hizmet sunan Yeni Bir Hayat firmasına rastladım. Yeni Bir Hayat’ın genel müdürü Şevki Akaydın’a neden Amerika’da doğum diye sordum. İşte cevapları.
Amerika’da doğan her bebeğin ileride kendi çocukları da Amerikan vatandaşı oluyor. Bunun için Amerika’da yaşaması da gerekli değil. Türkiye’de yaşıyor olsa bile kendisi de anne-baba olduğunda vatandaşlık hakkını çocuğuna verebiliyor. Yani siz çocuğunuzu Amerika’da dünyaya getiriyorsunuz, sizin torunlarınız da bu sayede Amerikan vatandaşı oluyorlar.
Amerika prestijli çok sayıda okula evsahipliği yapan bir ülke olduğu için yurtdışında eğitim denildiğinde de ilk akla gelen seçenek. Birçok ülke de olduğu gibi temel eğitim Amerika’da da ücretsiz. Ancak bu haktan sadece Amerikalı öğrenciler yararlanabiliyor. Temel eğitim kurumlarında verilen eğitimin kalitesi birçok okul da çok iyi. İlkokuldan başlayarak lise sona kadar çocuğunuz Amerika’da ücretsiz olarak çok iyi bir eğitim alabiliyor.
Eğer Amerika’ya gitmek yerine çocuğunuzun Türkiye’de okumasını isterseniz burada da kendisinin bazı ayrıcalıkları oluyor. Ülkemizde bulunan bazı özel okullar yabancı öğrencileri sınavsız olarak kabul ediyorlar. Bu şüphesiz son derece önemli bir fırsat çünkü çocuğunuz kolej sınavı stresi ile uğraşmadan bir öğrencilik hayatı yaşıyor. Yıllarını kolej sınavlarına hazırlanmak için özel dersler alarak, hafta sonlarını dersanelere giderek harcamak yerine kendi gelişimine, spora-müziğe ayırarak geçiriyor.
Eğer buradaki eğitimi sonrasında çocuğunuzun Amerika’da üniversite eğitimi almasını isterseniz o zaman da hem üniversitelere girişi daha kolay, hem de ödeyeceğiniz ücret daha düşük oluyor. Yabancı öğrencilerin Amerika’da üniversite eğitimi için yıllık olarak ödeyeceği ücretin yaklaşık 3’de 1’ini ödeyerek eğitimini devam ettirebiliyor. Eğer not ortalaması iyi ise üniversitelerden burs alma şansı bile var.
Amerika’da doğum yapmak sadece bebeğinize değil size de hoş bir ayrıcalık sağlıyor. İleri de çocuğunuz Amerika’ya yerleştiğinde sizi de yanına aldırabiliyor. Böylece sizler de anne ve babası olarak greencard alıp Amerika’ya yerleşme şansını elde ediyorsunuz.
Devamını oku...
Yorum 0

Piti

İstanbul Şehir Tiyatroları'nın sevimli kukla tiyatrosu olan Piti, bizim için de sahnedeydi. Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi'nde izlediğimiz oyunu çok beğendik.


Yolunu kaybeden kabuğu kırılmamış yumurtadaki Piti, dünyaya merhaba dedikten sonra herkesi annesi sanmaktadır. Oyun oynayarak can sıkıntılarını geçirmeye çalışan Miçi, Çeçi ve Kiçi kardeşler Piti'yle karşılaşırlar ve Piti'nin annesini bulmak için ona yardım etmeye karar verirler. Kurnaz kurt da uçurtmasının peşinde olduğu için çocuklara oyun oynayıp onları kandırmaya çalışmaktadır.
Sevimli kuklaları ve başarılı seslendirmeleriyle çocukları sıkmadan tiyatro izlemeye teşvik eden oyun, aynı zamanda dekorları ve dekor değişikliğinde çalan hareketli müziğiyle de beni etkiledi. Yaratıcısı Okan Karaca'yı tebrik eder, yeni oyunlarını heyecanla beklediğimi ifade etmek isterim.



Devamını oku...
Yorum 0

Milano Sirki

Dünyanin en iyi sirklerinden biri olarak adlandırılan Milano Sirki, İstanbul'a uğramışken biz de onu ziyaret etmeyi ihmal etmeyelim dedik. Ümraniye Meydan AVM'nin otoparkına kurulu çadırda gösteri öncesi yerimizi aldık.
Durum itibariyle Yonca'nın ilk sirk deneyimi olması açısından da anlamlı oldu bizim için. Aslan ve kaplan görme umuduyla gelen Yonca için heyecanlı bekleyiş başladı.
Sirk ilk önce palyaço ile başladı. Klasik birkaç palyaço numarasıyla seyircileri sirke hazırlamak üzere gelen palyaçomuz Vladi Rossi bizi güldürdükten sonra sirk başladı.
İlk numara, iki adet demir çember içinde bulunan iki akrobatın etkileyici gösterisiydi. Bunu ağzımız açık ve gözlerimiz çoğunlukla yukarıda izledik.


İkinci numara ise köpek gösterisiydi. Birbirinden sevimli köpekler akrobasi hareketleri yaparak bizi güldürdüler. Sonra sırada jimnastik gösterisi vardı. Arada sevimli palyaço gelip şovunu yaptı. Ünlü sihirbazın yaptığı numaralar da insanları hayrete düşürdü.
Asıl heyecanla beklediğimiz Bengal kaplanları ikinci yarıya saklanmıştı. Ara verilince heyecanla beklemeye devam ettik. 

İkinci yarı öncesi demir kafesler getirildi, kaplanların yürüyeceği ve sahneye geleceği demir geçit takıldı. Sahne ve seyirciler arasında file geçirildi. Kaplanlar geldiğinde hepimiz heyecanlandık ve herkes telefonlarına sarıldı. Bu sırada görevlilerin çoğu flaşsız fotoğraf çekmemiz konusunda bizi uyardılar. Bir yandan kaplanları izlemek, bir yandan da Yonca'nın tepkisini izlemek çok keyifliydi. Sanırım bir tek kaplanların gelmesi sebebiyle hayal kırıklığına uğramıştı. Kaplanlar eğiticilerinin sözüne uyarak denilenleri harfiyen yaptılar ve teker teker sahneden ayrıldılar. Bu kadar büyük ve görkemli bir hayvanı yakından görme şansımız da olmuş oldu böylece.
Kaplanlardan sonra gösteri kaldığı yerden devam etti ve ip dansı yapan gösterici herkesi büyüledi. Sonrasında komik bir ilüzyon gösterisi derken şovun son gösterisine geldik. Motosikletli akrobatlar demir bir kafes içinde hep birlikte harika bir senkronizasyonla motor kullandılar. Ağzımız açık izlemeye devam ettik ve tadı damağımızda kalan sirk gösterisi böylece son bulmuş oldu.
Yepyeni bir etkinlikte görüşmek üzere..


Devamını oku...
Yorum 0

Pırtlatan Bal

Aziz Nesin'in aynı adlı kitabından uyarlanan çocuk oyununun ismi biraz tuhaf gelse de konusu ve verdiği ders itibariyle anlamlanıyor.
Kasabanın tefecisi, kendi deyimiyle "Paracı", tüm borç verdiklerini usandırır. Tek düşündüğü şey paranın faizidir ve borcunu ödeyenlerin verdiği faiz her zaman çok azdır. Paracının karısının canı bir gün bal ister. Uşakları Şak Şak'ı çağırırlar ve Şak Şak'ı bal almak üzere pazara gönderirler.
Pazardaki bal satıcılarının üçünü de bezdiren Şak Şak cimri sahibi gibi davranarak para bile ödemeden bal alıp gider. Yolda rastladığı yaşlı nine, ona torununun çok hasta olduğunu, mutlaka bal alması gerektiğini ama hiç parası olmadığını söyler. Hasta torunu için birazcık bal isteyen nineye karşı dalga geçerek yanıt veren Şak Şak, en sonunda kadıncağızı bezdirir. Yaşlı nine oradan ayrılırken ilenmeyi unutmaz ve der ki, "Her kim bu baldan yerse pırt pırt pırtlasın".
Verdiği ders ve Aziz Nesin'in o eşsiz mizah anlayışıyla birlikte, oyun çok keyifli ve öğreticiydi...
İyi seyirler!

Devamını oku...
Yorum 0

Kral Çıplak

Eti Çocuk Tiyatrosu'nun profesyonel oyunu Kral Çıplak bu sene tüm Türkiye'de oynanmak üzere turnede. Turnenin İstanbul ayağında biz de oyunu izleme şansı bulduk. 
Hans Christian Andersen'in İmparatorun Giysileri adlı -okuyucular arasında daha çok "Kral Çıplak" ismiyle bilinen- kitabından uyarlama olan oyun, tek perde olmasından dolayı çocuklara sıkılmadan izleme şansı veriyor.
Giysileriyle takıntılı olan kral, halkını hiç düşünmez. Sadece istediği hep en güzel giysileri giymektir. Halk yoksulluk içindedir. Kralın yeni giysiler giymesinin sonucu halka ağır vergiler olarak geri dönmektedir. 
Doğum günü yaklaşan kral ne giymesi gerektiği konusunda kararsızdır. Kralın durumundan yararlanarak ülkeyi arka plandan yöneten yardımcısı ise onun mutlaka yeni bir giysi giymesi gerektiği konusunda kralı ikna eder, bunun karşılığında halktan 10 altın fazla vergi alınacaktır. Yardımcının giysi düşüncesi ise, normal bir tavuğu yolup kukuriku kuşu tüyleri olarak gösterip kralı kandırmaktır. 
Kral ise yeni giysiler peşinde olmasından dolayı ülkenin en ünlü terzilerini kendi için giysi dikmeye çağırır. O sırada ülkeyi gezen bir gezgin de tavuğu yardımcı tarafından çalınan köylü kız ile terzi kılığında saraya girer. Sonrası malum hikaye ve bir ders ile oyun biter.


Oyun gerek dekoru, gerek kostüm ve oyuncuları ile gayet başarılı ve profesyonel. Şarkılarla hikaye özetleniyor, çocuklar ve büyükler eğleniyor; eğlenirken de ders çıkarıyorlar.
Eti'yi böylesine güzel bir sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirdiği için tebrik ediyorum. Yeni oyunları iple çekiyoruz.



Devamını oku...
Yorum 0

Vakıf Taşdelen 15 Litre Cam Damacana Artık Mutfaklarda

Hayatımızdaki önemi nedeniyle içeceğimiz suyu seçerken çok titiz davranıyoruz.

Bunun için de suyumuzun özellikle cam ambalajda olmasını tercih ediyoruz.



Uzun yıllardır bu hassasiyetle suyu bize cam şişelerde ulaştıran Vakıf Taşdelen’den beklenen yepyeni ürün işte karşınızda.

Vakıf Taşdelen 3 litrelik cam şişesinin yanısıra şimdi de 15 litre cam damacanada.

Tabii konu sağlık olduğu için Vakıf Taşdelen bu yeni ürününde bütün ayrıntıları da düşündü.

Vakıf Taşdelen 15 litre cam damacanayı sipariş ettiğinizde, BPA içermeyen sağlıklı pompanızı, cam boru seçeneğiyle tercih edebiliyorsunuz. Kısaca sağlıklı cam damacanayı, sağlıklı cam boru ile kullanabiliyorsunuz.

Cam damacanın diğer bir özelliği de plastik olmayan, özel sağlıklı kapağı…

Ayrıca Vakıf Taşdelen 15 litre cam damacanayı, gün ışığını kırarak suya olumsuz etkisiniz azaltan özel tasarım koruma ve taşıma kasası ile birlikte kullanabiliyorsunuz.

Siz de sevdikleriniz için Vakıf Taşdelen 15 litre cam damacanayı tercih edin,

hayatınızda sağlıklı suya yer açın.

Vakıf Taşdelen Facebook

Vakıf Taşdelen Twitter

Vakıf Taşdelen Web
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 0

Uçan Şemsiye

Oyun alanları çöplükle kaplanan çocuklar oynamak için başka yer arayışına girerler. Öncesinde oyun alanlarını yerlere çöp atan Devol'dan temizlemeye çalışan çocuklar maalesef bir türlü başarılı olamazlar. Devol bıkmadan usanmadan yerlere çöp atmaya devam eder.
Çocuklar en sonunda pes edip yeni, temiz, oynanacak alanlara sahip bir ülkeye gitmek üzere uçan şemsiyelerine binerler ve yemyeşil alanlara sahip temiz ülkelere giderler. Ama maalesef Devol orada da onları bulur. Oyunlarla, kuklalarla ve birazcık da cesaretle Devol'a yerleri kirletmemesi gerektiğini anlatmaya çalışan çocuklar yine başarılı olamazlar. Uçan şemsiyelerine binip yeni ülkeler keşfetmeye devam ederler. Devol yerleri kirletmemesi gerektiği konusunda bir türlü ikna olmamaktadır. Çocuklar en sonunda güzel bir planla seyircileri de dahil ederler.
Çevre bilincini çocuklara doğru bir şekilde anlatan ve onların da katılmasını sağlayan bir çocuk oyunu olmasından dolayı ekibi kutluyor, teşekkürlerimi sunuyorum.

Devamını oku...
Yorum 6

Fark Yaratma Yolculuğu

Bumerang deneyim günleri etkinliklerinden birine katılma şansını elde eden 20 blogger'dan biri olarak, ilk farkımı yaratmış bulunmaktayım. Bundan sonrası için Ali Poyrazoğlu'na kulak vermem gerekiyordu ve ben de işte bu sebepten dolayı 25.02.2014 akşamı Borusan Oto Dolmabahçe Sahne'de yerimi aldım. Atmosfer itibariyle çok başarılı bir seçim olmuştu. İçeri girer girmez fark yaratan ve sanat dostu olan markanın etkisini hissettim. Kafesinde dinlenirken diğer bloggerlarla da tanışma şansım oldu. Sanal ortamda bildiğimiz veya bilmediğimiz bloggerlarla yüzyüze karşılaşmak çok keyif vericiydi. 
Büyük usta kafeye gelip bizi kendi uslubuyla selamlayarak güldürdü ve hazırlanmak üzere sahneye geçti. Sahne dediğimiz yer butik bir tiyatro aslında. Sandalyelerimiz sahneye doğru çevrilmişti, biz de yerimizi aldık ve heyecanla beklemeye başladık. 
Kulisten beliren Ali Poyrazoğlu sandalyeleri kenara çekmemiz gerektiğini ve egzersiz yaparak fark yaratma yolculuğumuza başlayacağımızı söyledi. Söyleneni yaptık ve ayağa kalkarak hazır bekledik.
İlk yapmamız gereken doğru nefes almayı öğrenmek oldu, sonrasında cenin halinde bile kalp atışlarımız ile başlayan ritme taşıdı bizi ve vücudumuzu dinlememizi, kendimizi daha iyi anlamamızı sağladı bu egzersizle.
Isındıktan sonra asıl konuya geçmeye hazırdık ve ilk çalışmamız hayal gücümüzü başkalarının gözünde yaşanabilir hale getirmekti. Bunun için seçilen 5 kişiden, bir mekanla ilgili nesneleri ardı ardına saymaları istendi. Sonrasında herkes birbirinin cümlelerinden devam ederek bir hikaye anlatmaya çalıştı. Bu egzersizlerde de eksiklerimizin olduğunu gören büyük usta, bizi hayal dünyasına taşıdı ve gözlerimizi kapattık, orada bizzat bulunup geri geldik. 
Cümle aralarında bile o kadar etkileyici sözler ve yararlı öğütler verdi ki, hafızamın hepsini hatırlamasını çok isterdim. Aklımda kalan birkaç konu var, kendince bir özet yapmış zihnim demek ki.
Fark yaratmanın aslında insanın kendine olan yolculuğu olduğunu, bunun bir yol haritası olmadan gerçekleşemeyeceğini söyledi. Hepimizin doğduğunda sanatçı olarak doğduğunu, bazılarının bunu keşfedip yoluna devam ettiğini, bazılarının ise bunu körelttiğini söyledi. Bugünün farklılıkları yarının standartlarıdır derken bize farklı olmaktan korkmamayı, hatta farkı bulmuşken de kaçırmamamız gerektiğini hatırlatmış oldu.
Küçükken tam özgüvenle yarattığımız farkın, önce aileden başlayarak köreldiğini ve bu yüzden yenilik yapmamız gereken durumda yapamadığımızı belirtti. Bunu engellemek adına kendimize sınır koymamamızı öğütledi.
İnsanın fark yaratması kendine meydan okumasıyla gerçekleşir. Rakibinize, arkadaşınıza, iş arkadaşınıza attığınız fark fark değildir. Eğer insan her seferinde kendi kendine meydan okuyup daha iyisini yapabiliyorsa fark yaratan bir birey olmuştur. Bu da benim düne dair sentezim.
Ali Poyrazoğlu'nun bize çalışmayı öğütlemesi, kitaplar önermesi ve samimi tavırları, kendisine bir kez daha hayran kalmamı ve onu bir kez daha alkışlamamı sağladı.
Bu güzel etkinlikten geriye büyük bir tebessüm, yeni organizasyonlar için dört gözle ve heyecanla bekleme, Bumerang ve ekibine müteşekkirlik ve en önemlisi fark yaratma isteği kaldı!



Devamını oku...
Yorum 0

Anne Sütünün Antibiyotik Kullanımı Gerektiren Hastalıkları Azalttıgını Biliyor Muydunuz?

Sevgili anneler, anne sütü mucizedir, bebeğiniz ilk doğduğu andan itibaren büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içerir. Eşsiz içeriği ile bağışıklık sistemi gelişimini destekler, antibiyotik kullanımı gerektiren hastalıkları azaltır.

Bebeğinizin bağışıklığını guclendirmek için onu 2 yaşına kadar anne sütü ile besleyin. Anne sütü alımı azaldığındaysa bebeğinizin bağışıklığını Aptamil ile desteklemeye devam edebilirsiniz.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
Yorum 0

Gazlı Bebek, Anlatılmaz Yaşanır!


 Bebeğiniz gazlıysa, kime ne kadar anlatsanız da sizi en iyi, bebeği gazlı olan bir anne anlar. Paylaşılan çareler, anneanne/babaanne önerileri, doktor kontrolleri… Annelerin geçirdikleri o günlerin tarifi yoktur. Tıpkı anne olduğunuzda, bebeğinizi kucağınızı aldığınız zamanki duygularınızı tarif edemediğiniz gibi… Uykusuz geceler, insanın kendine ‘acaba sorun ben de mi’ diye sorduğu zamanlar elbette geride kalacak ve o tatlı varlık bir gün en tatlı gülüşüyle size bakacaktır. Peki ama ne zaman? Dilerseniz biraz neden bebekler gazlı olur bir bakalım, anlamaya çalışalım. Bebeklerin 55%‘i yaşamlarının ilk aylarında sindirim problemi yaşayabilir çünkü dünyaya geldiklerinde sindirim sistemleri henüz tam olarak gelişmemiştir. Bebekler için en uygun besin anne sütüdür ve hayata en iyi başlangıcın yapılmasını sağlar. Bebeğin anne sütü ile beslenmesi için hazırlık yapılması aşamasında ve emzirme esnasında sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamanız önemlidir. Sütünüzün az olduğunu hissettiğinizde bebeğinizin beslenmesi konusunda her zaman doktorunuza ya da sağlık profesyoneline/uzmanına danışmanız doğru olacaktır. Doktorunuzun da görüşüyle, gazlı bir bebek için en doğru seçim, bebeğinizin sindirimi kolay besinlerle beslenmesidir. Bebelac Nutrikonfor devam sütü, fermentasyon teknolojisi ile üretilmiştir. Fermantasyon, yoğurt ve benzeri ürünlerin üretiminde kullanılır. Fermente ürünler sindirime yardımcıdır. Bebelac Nutrikonfor 2, 6. aydan itibaren kullanılabilen devam sütüdür. 6. aydan itibaren her gün en az 500 ml anne sütü veya yetersiz ise doktorunuza danışarak devam sütü vermeniz önerilir. Bebelac Nutrikonfor 2’yi bebeğiniz 1 yaşına gelene kadar kullanabilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız. Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 2

Karnemi Aldım Ben!

Yonca, anne okulu ilk yarıyıl dönemini bitirdiğinde anaokulu gelişim belgesi aldı. 2 yaş dönemi için çok erken görünse de karnemiz gerçekçi olması bakımından  çok fazla anlam teşkil ediyor.
Birçok konuda bağımsız olarak yapabildiklerinin yanı sıra yardıma ihtiyacı olan konular da var. Çocuğumu pohpohlamak yerine doğru ve eleştirel olarak karnesini değerlendirdiği için öğretmeni Esma Yılmaz'a teşekkür ediyorum.
Eksik olduğu konular zamanla gelişecek ve artık yardıma ihtiyacı kalmadan yaptıkları çoğalacak, biraz zaman biraz da eğitim ve yönlendirme gerekiyor sadece...


Devamını oku...
Yorum 0

Faber-Castell ‘Renkli Yönetmenler’ Facebook Uygulaması ile her hafta 10 aktivite bileti kazanma fırsatı!


Çocukların eğlenirken yaratıcılıklarını geliştirmesine yardımcı olan Faber-Castell yeni Facebook uygulaması ile çocukların sömestr tatillerine renk katıyor!

25 Ocak Cumartesi günü çocuklar Tepe Nautilus CineMaximum fuaye alanında seans öncesi Faber-Castell'in onlar için hazırladığı süpriz ile karşılaştılar. Faber-Castell "Hayal Gücünün Ürünleri" ile yaratıcılıklarını konuşturdular, birbirinden güzel objeler yaptılar.



Çocuklar filmlerini izlemeye salona girdiklerinde, Faber-Castell ekibi çocukların eğlenceli keçeli kalemler ve değiştirilebilir tablet suluboya ile tasarladıkları nesneleri renkli film afişlerine dönüştürdü. Seans çıkışı kendi tasarımlarını film afişlerinde gören çocukların şaşkınlıkları ve sevinçleri görülmeye değer!

Şimdi bu sürprizi Faber-Castell yeni Facebook uygulamasına taşıdı. Çocuklar Faber-Castell eğlenceli keçeli kalemler ve değiştirilebilir tablet suluboya ile tasarladıkları nesneleri uygulamada yer alan film afişi şablonlarına yerleştirerek kendi filmlerinin yönetmeni ve afiş tasarımcısı oluyorlar.

Hazırlanan film afişleri içerisinden en çok beğenilen, oy alan tasarımların sahibi olan küçük yönetmenler müze veya sinema bileti kazanma fırsatı yakalıyorlar.

Eğlenceyi yakalamak isteyen çocuklar  https://www.facebook.com/FaberCastellTurkiye/app_291525467663299 sayfasından uygulamaya ulaşabiliyor.

Faber-Castell sosyal hesaplardan takip edebilirsiniz:

www.facebook.com/FaberCastellTurkiye

@Faber_CastellTR


Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
Yorum 0

Bu gerçek!






Güne güzel bir başlangıç yap!

Unutma güne #nasılbaşlarsan öyle geçiyor!

  Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
Yorum 2

Anne Baba Tutumları

Yonca'nın oyun okulu Özel Dragos Okyanus Şirinler Ana Okulu'nun düzenlemiş olduğu anne baba tutumları üzerine olan seminere katıldım.
Okulumuzun psikoloğu Fatma Oğuz'un vermiş olduğu bu seminerde anne ve babaların çocuklara davranışları irdelendi ve doğru olan tutum üzerinde duruldu.
Anne baba tutumları altıya ayrılıyor. Tutumlardan ilki "Otoriter" tutum. Otoriter tutumda anne veya baba çocuğuna ancak istediği davranışı yaparsa iyi davranıyor, onu sevdiğini söylüyor. Böylece çocuk başka davranışa girerse sevilmediğini anlıyor ve buna göre davranış geliştiriyor. Bu tutum sonucunda içe kapanık, kendi halinde çocuklar yetişiyor. 
İkinci tutum şekli ise "Hoşgörülü" tutum. Burada da anne baba çocuğun hiçbir davranışına karşı çıkmıyorlar, herşeye müsamaha gösteriyorlar ve çocuk böylece sınırlarını bilmeyen birisi haline geliyor. Bu da aynı otoriter tutumdaki gibi içine kapanık çocuklar yetiştiriyor.
Üçüncü tutum şekli "İhmalkar" tutum. Bunda da anne baba o kadar çok ihmal ederler ki, çocuğun varlığını bile görmez hale gelirler ve çocuk da zayıf sosyal ilişkiler geçiren ve içine kapanık bir karaktere sahip olur.
Dördüncü tutum da "Dengesiz" tutum. Burada disiplin var, ama karışık olduğu için işe tam olarak yaramıyor . Anne babanın disiplin farklılığından çocuk neye nasıl davranacağını bilmiyor ve kararsız, bağımlı ve umursamaz bireyler yetişiyor.
Beşinci tutum ise "Aşırı İlgili" tutum. Bu tutumda genellikle anne ve babalar çocuk sahibi olduktan sonra her şeyi unutup çocuğun yapması gerekenleri bile kendileri yapıyorlar. Böylece problem çocuklar ortaya çıkıyor.
Gelelim en ideal tutuma. "Demokratik" tutumda anne ve baba çocuğa karşı açıklayıcıdır. Kuralcı olmasına rağmen aynı zamanda çocuğun fikrinin sorulması gereken yerlerde onun fikrini almaktan çekinmez. Çocuğun öz güven sahibi ve yardımsever bir birey olmasını sağlar.
Bu tutumlara göre ben de olduğumuz yeri bulmaya ve çocuğumuza nasıl daha doğru davranış biçimleri sergilersek onu daha iyi bir birey yaparız sorusuna yanıt bulmaya çalışıyorum. İşin sırrı demokratik tutum sergilerken, yeri geldiğinde otoriter, yeri geldiğinde hoşgörülü, yaratıcılık ortaya çıkıyorsa ihmalkar, bazen denge konusuna kafa yormayan ama en önemlisi sevgiden yoksun olmayan bir tutum sergilemekte...
Devamını oku...
Yorum 0

İyi et, iyi gelecek


Et alışverişinde en önemli faktör güven. İçimiz rahat et yiyebilmemiz için, etin sağlıklı, güvenilir, iyi et olduğundan emin olmalıyız.

Migros da bunun önemini bilen bir marka olarak, eti en güvenli şekilde bizlere sunmak için büyük yatırımlar yapmış. Türkiye’nin en büyük et üretim tesisini açmış, burada yüzlerce kişilik uzman kadrosu sağlıklı, kaliteli, güvenilir eti bizlerle buluşturmak için çalışıyor.

Malum, sağlıklı ve lezzetli et yemeklerinin sırrı iyi ette. Bakın Migros’tan aldığınız et size gelene kadar hangi aşamalardan geçiyor?


Bu güveni sunamayan yerlerden alınan et çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Siz de et alırken gerekli denetimlerden geçip geçmediğini, uzmanlar tarafından kontrol edilip edilmediğine dikkat edin çünkü iyi et demek iyi gelecek demek.

Ette güveni buldunuz peki ya lezzet? Onun için de leziz et yemek tariflerinin yer aldığı www.Migrostv.com u muhakkak ziyaret edin. Kilis kebaptan, fırında kuzu kol tarifine zengin et yemek tarifleri MigrosTV’de.

https://www.facebook.com/MigrosTurkiye
https://twitter.com/Migros_Turkiye

Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 2

Şifremi Çözmek İsteyen Var mı?

Çocuklar yaklaşık 2 yaşından sonra cümle kurmaya ve daha güzel kendilerini ifade etmeye başlıyorlar. Öncesinde eğer siz çocuğu çok iyi anlarsanız daha çok konuşmadan derdini anlatma yoluna gidiyor ve daha geç konuşuyor.
Yonca'nın durumunda biraz daha farklı olsa da o da yaklaşık iki yaşından sonra daha net cümleler kurmaya, kendini daha iyi ifade etmeye başladı. Öncesinde şifreli kelimeler kullanan Yonca artık daha anlaşılır şekilde kelimeler kullanıyor. Ama hala o konuştuğu zaman anlayan yegane kişilerden biriyim. 
Bir şey söylüyor, ben tekrarladıktan sonra yanımızdaki üçüncü kişi Yonca'yı anlamış oluyor ve tepkisini gösteriyor. Simultane tercümanlık yapıyorum bir nevi. 
Yonca'nın kendine özel ilk kelimesi teşekkürler. Kelimenin kendisi zaten zor söylendiği için direkt olarak "Açi" olarak nitelendirdi Yoncacık onu. İkinci olarak, top kelimesi Yonca için "Attı" olarak adlandırıldı. Kilit kelimelerden biri olan kucak kelimesi ise, önce "Çağa", sonra biraz daha gelişerek "Çida" oldu. 
Ben yoksam Yonca ile anlaşmanız çok zor oluyor, zira o bu değişik kelimelerini kullanmasa bile kelimeleri yuvarlaması ve yarım yamalak konuşmasıyla ancak kocaman bir gülümseme ile suratına baka kalıyorsunuz. Sonrasında ben imdada yetişiyorum, simultane tercüme yaparak anlaşmazlık olmasını engelliyorum. 
Anneme hala "Anne" demesi ise, ikimizin bulunduğu bir ortamda kafa karışıklığına yol açıyor. Hangi anne diyerek olaya açıklık getirmek isteyen ben, yanıt olarak işaretle birlikte "Bu anne"yi aldığımda kimden bahsedildiğini anlıyorum. 
Amcasına "ağca", eşi Yağmur'a önce "Yaya", sonra "Yayo" demesi de bizi çok güldürüyor. Teyze kelimesini çok güzel söyleyen Yonca, eşi Davut'un ismini hala "Gogo" olarak telaffuz ediyor. İdolü Müjde ise "Çüçü" olarak adlandırılmış durumda. Ailemizin doktoru Elif ise "Edit".
Mickey Mouse ve Minnie Mouse'un ikisi birden "Mimi", üstelik Winnie the Pooh da "Mimi" olunca haliyle ben bile karıştırıyorum. Yakınımızda hangisi varsa, onun olduğunu varsayarak ilerliyorum. 
Noel Baba ise Yonca için "Abibaba". Bu bana çok ilginç geliyor, acaba Noel baba kılıklı birini ilk defa görünce mi abi ama baba gibi duruyor diye mi bu ismi taktı, yoksa noel demek zaten ona baştan zor geldiğini için mi, bunu henüz çözemedim. 
Sanıyorum ki, gün geçtikçe Yonca'nın şifreleri birer birer çözülecek, ben de artık düzgün kelimeler kullandığı zaman ona bu yazıyı gösterip onu güldüreceğim.
Devamını oku...
Yorum 1

''Bugün Başlıyorum'' Programı ile Yeni Yılda Yeni Kararlar Alın, NESFIT’in İnternet Reklam Yüzü Olun

NESFIT’in  “Bugün Başlıyorum” Programına katılarak, aldıkları kararı fotoğraflarıyla www.NESFIT.com.tr/bugunbasliyorum adresinden paylaşanlar arasından seçilecek resmin sahibi NESFIT’in internet reklamlarının yıldızı olacak.
“Bugün spora başlıyorum”, “Bugün sağlıklı beslenmeye başlıyorum”, “Bugün yogaya başlıyorum”! Kadınlar hayatları boyunca yüzlerce kez bu tür kararlar alırlar ama çoğu zaman uygulayamazlar.  Nestlé NESFIT Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrekler, kilo vermek, sağlıklı beslenmek ve formunu korumak isteyenlere  yeni yılda çok eğlenceli bir başlangıç öneriyor. NESFIT, tam tahıllı içeriği, vitaminleri ve enfes lezzetinin yanısıra başlattığı Bugün Başlıyorum programı ile yeni yılda yeni kararlar alan kadınları uzun zamandır yapmayı düşündüklerini hayata geçirmeye ve bu arada internette reklam yıldızı olmaya davet ediyor.
1 Ocak – 30 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Bugün Başlıyorum” kampanyasında, yeni yılda daha da sağlıklı olmak için istediklerini ertelemeyi bırakıp kararlarını uygulamaya başlayanlar internet yıldızı olma şansı da yakalıyor. Aldıkları kararı simgeleyen bir fotoğraflarını  www.NESFIT.com.tr/bugunbasliyorum adresine girip NESFIT ile ve sosyal medya hesaplarında arkadaşlarıyla paylaşabilecekler ve  böylece ne kadar kararlı olduklarını da gösterecekler. Kararları simgeleyen fotoğrafları ya da sitede hali hazırda var olan resimlerden birini seçip kişiselleştirerek gönderenler arasından her Cuma günü yapılacak seçimle kazanan fotoğraf NESFIT’in internet reklamlarında kullanılacak.

Türkiye’nin en çok tercih edilen  kahvaltılık gevrekleri Nestlé NESFIT Tam Tahıllı Kahvaltılık Gevrekler, bu kampanya ile kararlı bir kadının istediklerini gerçekleştirmek için her şeyi yapacak güçte olduğuna inananları destekliyor.

Lezzetli ve besleyici bir kahvaltı seçeneği sunan NESFIT’in Bugün Başlıyorum programına
katılın ve  yeni yılda uzun zamandır yapmayı düşündüklerinizi hayata geçirin. Hem ne kadar kararlı olduğunuzu herkese gösterin, hem de NESFIT’in internet reklam yüzü olma fırsatı yakalayın!
Nestlé NESFIT tam tahıllı kahvaltılık gevreklerle dengeli bir beslenme için:

Sabah kahvaltısında seçeceğiniz bir NESFIT tam tahıllı gevreği yağsız süt ilave ederek tüketmeniz yeterli. Diğer öğünlerde ise, az yağlı yoğurt, sebze yemeği ya da salata, ızgara et, tavuk veya balıktan tercih ettiğiniz birini tam tahıllı ekmek ile tüketebilirsiniz. Böylece 4 temel besin grubunu da dengeli bir şekilde almış ve sağlıklı beslenmiş olursunuz.  Ayrıca mümkün olduğunca egzersiz yapmaya, ara öğünlerde meyve yemeye ve bol bol sıvı tüketmeye özen gösterin.

www.NESFIT.com.tr

Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , , | 1 Comments
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Kayıt olmak için E-Posta adresinizi giriniz:

Son Yorumlar

Popüler Yayınlar

Fotoğrafım
Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.

İzleyiciler