Yorum 0

Fenerbahçe Ülker - Emporio Armani Milano

İkinci basketbol maçımızı da 28.03.2014'te yine Ülker Sports Arena'da izledik. Bayanlar maçının aksine, erkeklerin maçı gayet kalabalıktı. Devasa basketbol salonu NBA'deki maçlarda gördüğümüz sahaları aratmıyordu. Girişteki kalabalığı aştıktan sonra maça yetişebilmek adına koşar adımlarla tribüne gittik. Maç çok yeni başlamışken koltuklarımıza oturduk.


İlk periyotta Fenerbahçe Ülker'in lider olduğu maçta Emporio Armani Milano 3'lükleri art ardına sıralayınca ara kapandı. Hatta bu sefer Fenerbahçe Ülker skora yetişmeye çalışan taraf oldu. Zaman zaman sahada yaşanan gerginlikler seyircilere de yansıdı ve bol bol ıslık ve yuhlamalar duyuldu. Biz seyirciler olarak desteğimizi yine de esirgemedik. Devre arasındaki şov da çok keyifliydi.

Yoncacık bence bu maçta da sıkıldı fakat yine çıktığımızda "Bir daha, bir daha" dedi. 

Bu da bizim selfie'miz :)

Devamını oku...
Yorum 0

Haftanın Etkinliği: Basketbol Maçı

Yonca'nın ilk izlediği maç olarak aile tarihimizde yer alacak olan maç, 22.03.2014 tarihinde Fenerbahçe ve İstanbul Üniversitesi Kadın Basketbol takımları arasında oynanan maçtır.
Ülker Sports Arena'daki maç başlamadan tribünlerde yerimizi aldık. Saha çok büyük olmadığı için öne oturabilme şansına sahiptik. Maç için ısınmaya çalışan takımları izlemek keyifliydi.

Derken maç başladı ve yakın skorlarla devam etti. İlk yarının sonunda ara biraz açılmaya başladı. Fenerbahçe asılmaya başladı ve ikinci yarıda da liderliği bırakmadı. Maçta en çok dikkatimi çekenler siyahi oyuncuların çoğunluğuydu. Çoğu gayet uzun boylu olan oyuncular, çok iyi oynayarak bizi kendilerine hayran bıraktılar. Maçın sonucu 80-66 olarak bitti.
Yonca'nın maçta çok da fazla eğlendiğini söyleyemem, hatta son periyotta uyuyakaldı. Yalnız akşam eve döndüğümüzde "Bir daha, bir daha" demekten kendini alamadı...


Devamını oku...
Yorum 2

Yaratıcılık Yolundaki Adımlar

Bugün tadından yenmeyecek derecede zevkli, keyifli, yararlı ve ilgi çekici bir atölye çalışması gerçekleştirdik.
Dialog Anlatım İletişim Kalamış adresinde gerçekleşen etkinlik için ev sahibine ve organizasyonu yapan Bumerang ekibine çok teşekkür ediyorum.
Bu çalışma sayesinde, Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Metin Yavuzoğlu ile kendi içimizde bir yolculuğa çıktık ve aynadan daha ilerisindeki kendimizi gördük. 
Yaklaşık 4 saat süren çalışmada zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile. Metin Yavuzoğlu'nun pozitif enerjisi, insanı motive eden ses tonu ve dolu dolu konuşmasıyla çalışmamız renklendi.
Eğitmenimiz ilk olarak bize yaratıcılığı nasıl kullandığımızı sorarak başladı. Sonrasında hayatından bir örnekle devam etti ve çok önemli bir kavramla tanıştırdı bizi: "Boşlukla ilişki kurma". Boşlukla ilişki kurma, daha çok küçük çocukların oyunlarında ve pandomimcilerde rastladığımız; hayali nesneleri gerçekmiş gibi göstererek yaşamak ve karşısındakine yaşatmak tekniğine deniyor. Hayal gücümüz olduğu sürece yaratıcı ve inandığımız sürece inandırıcı oluruz dedi Metin Hocamız.
Boşlukla ilişki kurma deneylerimiz bize kendimizi yansıtma şansı verdi ve karşımızdakilere sesimizi kullanmadan bir şeyler anlatmamızı sağladı. Hepimizin ortak sorunu asıl anlatacağımız konuyla ilgili olarak aklımızdakileri tam olarak yansıtamamızdı. Bu bizim ne kadar inandığımızla ilgiliydi. Asıl kaygının onaylanma duygusu olduğunu söyleyen hocamız, en kötü eleştirmenin kendimiz olduğunu belirtti, hatalarımızı görmeye çalışmamamız gerektiğini öğütledi.
Anahtar kelimelerimizden biri "Anı Yaşamak". Dünyaca bilinen ismiyle Carpe Diem felsefesinin aslında iki kelimelik basit bir olgu olmadığını, farkında olmanın ne kadar da önemli olduğunu görmüş olduk. Gerçek hayatta biz neye ne kadar inanıyorsak, karşımızdakini de ona o kadar inandırabiliriz. 
İnsanın hayatında annenin çok önemli olduğunu söyledi eğitmenimiz. Annenin çocuğa ilk "format"ı attığını, eğitim olarak ilk onu annenin şekillendirdiğini bildirdi. Bu ne kadar da doğru bir tespitti. 
İnsanın etrafında çevirdiği duvarlarının olduğunu ve bunların bizi kendimizi ifade ederken sınırladığını öğrendik.
Günün sonunda sihirli değnekle değişmedim ama artık attığım adımlarda daha dikkatli davranıp anı yakalamaya çalışıyorum.


Devamını oku...
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Kayıt olmak için E-Posta adresinizi giriniz:

Son Yorumlar

Popüler Yayınlar

Fotoğrafım
Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.

İzleyiciler