Yorum
0
Susam Sokağı Çocukları
Ben ilkokulun ilk yıllarında TRT1'de okul sonrası Susam Sokağı'nı izleyerek büyüdüm. Hala hatırladığım jeneriği şöyleydi: "Gez dünyayı, açılır her kapı, işte Susam Sokağı". Koşarak el ele tutuşan çocuklar vardı jenerikte.
Başlar başlamaz ilk Kırpık karşılardı bizi. Kırpık sokağın köşesinde bir fıçının içinde yaşardı. Marangoz Tahsin amcayla diyalogları olurdu bol bol. Tahsin amca Kırpık'a her seferinde bir hayat dersi verirdi.
En çok sevdiğim karakterlerden biriydi Minik Kuş. İsminin aksine kocaman, çoğu yerde eğilmek zorunda kalan sevimli bir kuştu. Ne yaptığını çok belirgin hatırlamasam da çok saf olduğunu hatırlıyorum.
Kurabiye canavarı vardı bir de. iştahlı iştahlı kemirirdi kurabiyeleri. Edi'yle Büdü'yü de unutmadım. Kurnaz Edi'yle sinirli Büdü aynı evde yaşarlardı ve mutlaka her konuda uyuşmazlık yaşarlardı. Duruma uygun bir de şarkı söylerlerdi.
Susam Sokağı'nın her bölümünde mutlaka ya sayılar, ya renkler, ya da çocuklara öğretilecek temel kavramlara ait şarkı bulunurdu.
Severek, hiç sıkılmadan izlerdim Susam Sokağı'nı. O bir efsaneydi, hiç kavga dövüş içermeyen, şiddete yönelik öğesi bulunmayan bir çocuk programıydı. Şu günlerde çok da ihtiyacımız olan bir şey aslında....
10 Kasım Susam Sokağı'nın doğum günü. Bugün tam 43 yaşında favori sokağım. Umarım Yonca da biraz büyüyünce Susam Sokağı sakinlerinden biri olur ve onunla büyüme şansına erişir.
posted under
Çocuk programı,
Edi Büdü,
Kırpık,
Minik Kuş,
Susam Sokağı,
Televizyon,
Yonca,
Yonca Demirel
|
0 Comments
Yorum
6
Turkuazoo - Yonca'nın ilk Akvaryum Gezisi
Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin ilk dev akvaryumu olan Turkuazoo'yu ziyarete gittik. Açıldığı günden beri niyetlenmemize karşın bir türlü ziyaret etme fırsatımız olmamıştı. Nihayetinde Forum İstanbul alışveriş merkezine vardık ve akvaryuma girmek üzere kapıdan giriş yaptık. Dikkatimi çeken ilk şey ziyaretçilerin arasında bolca yabancı turist bulunmasıydı.
Biletlerimizi aldıktan sonra ilk yönlendirme sonrası kendimizi fotoğraf alanında bulduk. Oyuncak köpekbalığına doğru bakıp şaşırmamız gerekiyordu. Yonca ile bu biraz zordu açıkçası. Çok başarılı olduğumuzu söyleyemem.
Girişten itibaren dünyanın belli bölgelerindeki göller, okyanuslar, denizler belirtilerek içlerindeki balıklar listelenmiş ve akvaryumlarda izlenebiliyor. Hepsi birbirinden ilgi çekici, hepsi birbirinden güzeldi.
Tabii ki en çok ilgi çekenler pirenhalar ve vatoz balıklarıydı. Vatoz balıklarının bulunduğu havuzdan geçerken akvaryum görevlilerinden birinin balıkları elleriyle beslediğini gördük.
Köpekbalığı tüneli Avrupa'nın en uzun su altı tüneli. Tam 80 metre ve yolun sol tarafında yürüyen bir platform da bulunuyor. Böylece yavaş yavaş balıkları izleyerek tünelde ilerleyebiliyorsunuz. Tünelin çıkışında ise sizi kocaman bir köpekbalığı dişi karşılıyor.
Köpekbalıkları akvaryumun bir diğer ilgi çeken noktası. Hem tünelde, hem de daha sonrasında yavru halleriyle karşımıza çıkıyorlar.Köpekbalıklarıyla yüzme seçeneği de ziyaretçilere sunuluyor, cesaret isteyen bir durum tabii ki. Akvaryum gezimiz için kaçırılmaması gereken, harika bir deneyim diyebilirim.
Size de tavsiye ederim.
Ziyeret etmek isteyenler için aşağıda websitesinin adresini veriyorum.
Yorum
4
Altın Değerinde Yarışma - Fresh'n Soft'tan Bebeklere Özel
Fresh'n Soft Pişik Önleyici Islak Bebek Havlusunu aldığınızda çok hoş bir kampanyayla karşılaşıyorsunuz. Yapmanız gereken ise çok basit. Bebeğiniz ve Fresh'n Soft Pişik Önleyici Islak Bebek Havlusu'nu aynı fotoğrafta bulundurun ve çeyrek altın kazanma şansı yakalayın.
Aşağıdaki linkten Facebook Sayfası'nı beğenerek ilk adımı atabilirsiniz.
Ben yaptım, şimdi sıra sizde...
Yorum
0
Tohumlarımızın Nesli Tehlike Altında!
Atadan kalma tohumlarımız;
* Lezzetli ve sağlıklı gıdaların temini için birer genetik hazinedir
* Binlerce yıldır değişen koşullara uyum sağlayarak günümüze ulaşmayı başarmış numunelerdir
* Tarımsal biyoçeşitliliğin önemli bir parçası ve yaşamın sürdürülebilirliğinin olmazsa olmazıdır
* Dışarıya bağımlı kalmaksızın ülkemizin gıda güvenliğinin teminatıdır
Ancak bugün Anadolu’ya özgü yerel tohum çeşitliliğimiz yok oluyor. Tek seferlik, ticari tohumların egemenliği nedeniyle gıdamızın ve geleceğimizin güvencesi yerli tohumların nesli tehlike altında! Yeryüzünde zengin çeşitlilikteki yaşamı sürdürebilmek, atalık tohumlarımızı gelecek kuşaklara aktarmamıza bağlı.
TOHUM TAKAS AĞI, yüzyılların bilgisini taşıyan yerli tohumlarımızın korunup yaygınlaşmasını amaçlıyor.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin, Adım Adım Oluşumu desteğiyle yürüttüğü TOHUM TAKAS AĞI KAMPANYASI’na destek olarak,
* Anadolu’nun dört bir yanındaki ekolojik çiftliklerde yerli tohumların çoğaltılarak paylaşılmasını sağlayacak;
* Bu toprakların yüzlerce yıllık bereketinin, lezzetinin, besin zenginliğinin ve kültürünün gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için sağlam patikalar oluşturacaksınız.
Verdiğiniz desteğin her kuruşu binlerce yeni tohuma dönüşecek...
Kredi kartı ile bağış yapmak istiyorsanız: https://www.bugday.org/portal/BagisAdimAdim.php
EFT/havale yoluyla bağış yapmak istiyorsanız:
Alıcı Adı: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
Garanti Bankası Karaköy Şubesi - Şube No: 400
Hesap No: 6295240
IBAN No: TR67 0006 2000 4000 0006 2952 40
www.bugday.org - www.yasasintohumlar.org
facebook.com/BugdayDernegi
twitter.com/BugdayDernegi
Twitter paylaşımlarınız için hashtag: #YasasinTohumlar
Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.
Yorum
2
Blogum Dergisi'ne Konuk Olduk!
Online okunabilen ilk ve tek blog dergisi olan ve her renge hitap eden Blogum Dergisi'nin Kasım 2012 sayısında biz de varız. Biz derken Yonca ve benden bahsediyorum tabii ki :)
Rahat okunabilen, içerik olarak zengin ve geniş çerçeveli olan bu dergiyi ve yazılarımızı okumak isterseniz aşağıdaki linklere bir tıklamanızı tavsiye ederiz.
posted under
Blogum Dergisi,
Blogum Dergisi Kasım 2012,
Olikia Diyor Ki,
Online Blog Dergisi,
Yonca Büyüyor
|
2 Comments
Yorum
0
Working Mother-Tr'de Blog Yazıyorum
Çalışan annenin yaşam rehberi olan Working Mother Amerika
ve Avrupa'dan sonra Türkiye'de de yayına başladı.
Bundan böyle yazacağım yazılar ile Working Mother TR
okurlarıyla da buluşacağım.
Aşağıdaki linkten Working Mother TR'de yayınlanmış
yazımı okuyabilirsiniz.
|
Yorum
2
Bumerang Ödülleri 2012 Başlıyor!
20 bine ulaşan üye sayısıyla Türkiye’nin en kapsamlı, özgün ve kaliteli içeriklerini buluşturan Bumerang üyelerini ödüllendiriyor.
Yarışmacılar En Tarz Blog, En Çalışkan Blog, En Sosyal Blog, En Bilge Forum, En iyi Yerel Site ve En Uyumlu Site kategorilerinde yarışacak.
29 Kasım Perşembe günü yapılacak ödül töreninde en çok oy toplayan 10 site jürinin belirleyeceği 3′er finalist ile ödüllerini kazanacaklar.
Yarışmada ödül olarak kategori finalistleri birer Yeni iPad, sponsor süpriz ödülleri ve geniş kapsamlı basın duyuruları bekliyor.
Yonca'nın blogu "En Tarz Blog" kategorisinde Bumerang Ödüllerine başvurdu.
Tüm ziyaretçilerimizden desteklerini bekliyoruz.
Oy Vermek İçin Yapmanız Gerekenler:
1) Aşağıda ki OY VER
butonuna basın…
2) Açılan sayfada Cep
telefonunuz yazan alana cep
telefon numaranızı yazıp telefonunuza gelen doğrulama kodunu Doğrulama
Kodu alanına girin
3) Son olarak OY VER
butonuna basın.
Not: Doğrulama kodu talebi tamamen
ÜCRETSİZDİR.
Son Yorumlar
Popüler Yayınlar
-
Biliyorum yazacaklarım anne olmak isteyenleri biraz korkutacak. Unutulmaması gereken bir şey varsa, o da güzel olan şeyler hep zordur. An...
-
Canım annem, Ne kadar şaşırdığını biliyorum, ama ben bir zamane çocuğuyum. İşte bu küçücük halimle sana mektup yazıyorum. İnternetin, tek...
-
Gebelik ve Annelik Günlügü : Çekiliş Var! Haydi bakalım, ben katılıyorum. Sizleri de beklerim :) Bol şanslar! ...
-
Efendim, sıra geldi Yonca'nın blogunun 1. yılı şerefine ne zamandır iple çektiğimiz çekilişe... 1. yılımız 14 Şubat ...
-
Atasözleri ne kadar da doğru değil mi? Büyük lokma ye ama büyük söz konuşma demiş büyüklerimiz. Başına gelene kadar başka insanlar için...
- Melisa Demirel
- Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.