Yorum
8
Yonca'nın Aramıza Katılışının Birinci Yıldönümü
Tam bir sene önceydi. Hastaneye gittiğimizde normal doğum olacağına dair hayallerim vardı. Fakat 1 günlük bekleyiş ve kızımın keyfinin yerinde olması sonucunda 18 Ekim 2011 tarihinde sabah 8.30'a odama gelen doktorum artık beklemenin bir faydasının olmayacağını, Yonca'nın normal doğması ihtimalinin çok çok düşük olduğunu belirtti. 41 haftalık hamilelik süresini dolduran bendenizin bebeğimi daha çok taşımam onun için risk taşıyordu artık. Kararı bana bırakan doktoruma cevabım, "Tamam. Sezaryene alın beni." oldu. Bundan sonraki süreç gayet hızlı bir şekilde gerçekleşti. Ameliyathane arandı, müsaitlik durumu belirlendi. Ameliyathaneye giderken hemşireler ve hasta bakıcılar beni doğuma hazır hale getirdiler. Epidural sezaryen doğum yapmanın avantajı olarak kızımın yaşama merhaba çığlıklarına şahit olabildim. Bu da bir anne için çok özel ve unutulmaz bir an olsa gerek. Gözlerim hala dolu dolu oluyor o dakikaları düşündükçe. Ciyak ciyak bağıran kızımı koynuma koyduklarında bir meleğin vücuduma dokunduğunu hissettim.
Doğum sonrası hafif de olsa postpartum atlatan bendeniz kızımın ilk 40 gününü resmen geriye doğru saydım. Kırk gün geçtikten sonra her şeyin mükemmel olmasını hayal ettim. Aslında öyle olmadı ve olmayacağını da bilmeliydim. Sadece dünyaya ve bize alışmaya çalışan minik meleğim ile anneliğe ve evimizdeki yeni üyeye alışmaya çalışan benim zamana ihtiyacımız vardı. Bu süre benim fizyolojik olarak da toparlanma süremle denkti.
İkinci aya kalmadan biraz daha toparlanmıştık. Artık dışarı çıkabiliyor, küçük de olsa alışveriş turları yapabiliyorduk. Daha çok annemlere yaptığım ev gezmelerinde daha rahat oluyorduk haliyle.
Doğum iznimin kışa gelmesiyle ve annemin iyileşme sürecinin devam etmesiyle birlikte daha çok ev hapsine takılan bizler, kar yağmadığı ve havanın çok çok soğuk olmadığı günlerde kendimizi sokağa atıyorduk.
3.ayımız da bir şekilde geçti bitti bu arada. Doğum iznimin bitmesine 1,5 ay kalmıştı ve ben kendimi sudan çıkmış bir balık gibi hissediyordum.
4. ayın su gibi geçtiğini ve kısa sürede işe başladığımı hatırlıyorum. İlk gün çok zorlu geçse de kendimi psikolojik olarak bu sürece hazırlamıştım. Yonca ise ilk ondan ayrıldığım gün bana küserek tavrını belli etmişti.
İşe başladıktan sonra günler, aylar birbirini kovaladı sanki. Zaman koşarak ileriye gidiyor, biz de arkasından ona yetişiyor gibiydik.
Annelerin çocukları büyüse bile hep bebek kaldıkları, doğumda ellerine aldıkları gibi küçük olarak hayal ettikleri yadsınamaz. Ben de hala öyle hissediyorum. Her ne kadar bebeğim oniki aylık bir yaşam serüveni geçirse de, benim için hala hastanede kollarıma aldığım ilk gün kadar küçük bir melek.
Belki bunu zaten bakışlarımdan, sarılışımdan, onu koklayıp öpmemden hissediyor olsa da ben bir kez daha belirtmek istiyorum: "Canım kızım iyi ki doğdun, iyi ki varsın ve seni koşulsuzca seviyorum."
Yorum
0
Prima Uyku Günlükleri
Bebeğiniz ilginç pozisyonlarda uyuyorsa Prima’nın size iyi bir haberi var!
Prima Uyku Günlükleri uygulamasıyla bebeğinizin sıra dışı bir pozisyonda uyurken çekilmiş fotoğrafını süsleyip daha eğlenceli bir hale getirerek ödüller kazanabilirsiniz! Prima Aktif Bebek, bebeğinizi sızıntıya karşı güvenle korur ve ne şekilde olursa olsun, rahat uyumasına yardımcı olur.
Prima Uyku Günlükleri, Facebook Prima Dünyası’nda sizleri bekliyor!
www.facebook.com/PrimaDunyasi
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
Prima Uyku Günlükleri uygulamasıyla bebeğinizin sıra dışı bir pozisyonda uyurken çekilmiş fotoğrafını süsleyip daha eğlenceli bir hale getirerek ödüller kazanabilirsiniz! Prima Aktif Bebek, bebeğinizi sızıntıya karşı güvenle korur ve ne şekilde olursa olsun, rahat uyumasına yardımcı olur.
Prima Uyku Günlükleri, Facebook Prima Dünyası’nda sizleri bekliyor!
www.facebook.com/PrimaDunyasi
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Yorum
1
Annelerin 1 Numaralı Tercihi Dalin 29 Yıldır Yanınızda!
Annelerin 1 numaralı tercihi ve çocukların en sevdiği şampuan olan Dalin, özel geliştirilmiş göz yakmayan formülü ile bebeklerin hassas ciltlerini kurutmadan saç ve saç derisini temizlerken, sevilen kokusuyla banyo saatlerini keyifli anlara dönüştürüyor.
Dalin şampuan hipoalerjeniktir ve dermatolojik olarak test edilmiştir. Alkol, paraben ve SLS içermez.
Dalin ile mutlu banyoların sırrını keşfedin…
www.dalin.com.tr
www.facebook.com/dalinbebekbakim
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
Dalin şampuan hipoalerjeniktir ve dermatolojik olarak test edilmiştir. Alkol, paraben ve SLS içermez.
Dalin ile mutlu banyoların sırrını keşfedin…
www.dalin.com.tr
www.facebook.com/dalinbebekbakim
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Son Yorumlar
Popüler Yayınlar
-
Biliyorum yazacaklarım anne olmak isteyenleri biraz korkutacak. Unutulmaması gereken bir şey varsa, o da güzel olan şeyler hep zordur. An...
-
Canım annem, Ne kadar şaşırdığını biliyorum, ama ben bir zamane çocuğuyum. İşte bu küçücük halimle sana mektup yazıyorum. İnternetin, tek...
-
Efendim, sıra geldi Yonca'nın blogunun 1. yılı şerefine ne zamandır iple çektiğimiz çekilişe... 1. yılımız 14 Şubat ...
-
Gebelik ve Annelik Günlügü : Çekiliş Var! Haydi bakalım, ben katılıyorum. Sizleri de beklerim :) Bol şanslar! ...
-
Atasözleri ne kadar da doğru değil mi? Büyük lokma ye ama büyük söz konuşma demiş büyüklerimiz. Başına gelene kadar başka insanlar için...
- Melisa Demirel
- Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.