Yorum
0
Lezzetli Parmakların Öyküsü
Minik Yonca'nın parmak emme serüveni 3.5 aylıkken başlamıştı. Annesi ona uyku eğitimi verme niyetiyle Tracy Hogg'un yatır-kaldır metodunu uygularken Yonca sakinleşmek ve uykuya dalmak için parmaklarını keşfetmişti. Öncelikle sadece uykuya geçmek için kullanılan başparmak, daha sonraları ağladığında sakinleşmek ve çizgi film izlediğinde odaklanmak için kullanılmıştı.
Gel zaman git zaman, Yonca bu alışkanlıktan vazgeçmedi ve bazen de şiddetlenerek devam etti. Annesi bu sorun için bir zaman profesyonel yardım bile aldı. Yardımda başvurulan bir yöntem de Yonca'nın bu sorunu için annesinin kısa bir öykü yazıp onu okuması ve bu soruna bir çözüm bularak öyküsünü sonlandırmasıydı.
Kendi ayını kendin tasarla konseptiyle hazırlanan bir mağazada beğendiği ayıyı onunla birlikte almak çözüm olarak öyküde yazıldı ve bunun üzerine ayıcıkla macera başladı. Ayıcığa sarılarak uyusa da onun için parmakları daha çekiciydi ve istese bile parmak emmeyi başaramıyordu.
Yaşının büyümesiyle birlikte çevrenin de verdiği tepkiler "Ay ne tatlı, parmağını mı emiyor?" dan "Ama kocaman kız olmuşsun, hala parmak mı emiyorsun sen?"e gelmişken hepimiz aynı fikirdeydik.
Parmak emmeyi bırakmalıydı ama nasıl? Doktorumuz parmaklarını emerse ileride diş teli takması gerekeceğini ilettiğinde Yonca 6 yaşına basmak üzereydi. Bunun üzerine yumuşak bir oyuncak bulduk ve parmak emmek istediğinde onu sıkmasını sağladık. Bu da geçici bir çözüm olarak rafa kalkmıştı, tıpkı ayımız Pinkie gibi...
Ne yaparsa yapsın, ne kadar isterse istesin maalesef parmak emmeyi bırakamıyordu. Artık durumu gidişatına bırakmaya karar verdiğim noktada okuduğumuz bir kitaptaki soru onun fikrini değiştirdi.
Kitabımızın adı "Bil Bakalım Neden?". İnsanlarla, hayvanlarla, eski zamanla ilgili birçok sorunun yanıtının olduğu bir kitap bu. Benim de çok ilgimi çeken bilgilendirici bir kitap olmasından dolayı sık sık okuruz.
Bu kitabın bir sayfasında "Neden parmak emmeyi bırakmalıyız?" diye bir soru var. Bunun karşılığında da dişlerimizin ve damağımızın yapısının değişeceği ve dışa dönük çirkin dişlerimizin olacağı yazıyor. Bunu okuduktan sonra konuyu desteklemek amaçlı olarak Google'da arattığım parmak emenlerin dişi başlıklarıyla birçok diş yapısını gösterdim. Sanırım bu Yonca'nın ilgisini ve dikkatini çekti. Bundan bir hafta önce Charlie'nin Çikolata Fabrikası adlı filmi izlemiştik. Tim Burton'ın yönetmenliğini yaptığı filmde çocukların zaafları karşısında yüzyüze kaldıkları durumlar gösteriliyordu. Burada yer alan diş tellerine çene aparatı takan çocuk da Yonca'nın bu parmak emme macerasının sona yaklaşmasına yardımcı oldu.
Kitabı okuyup görsellere baktıktan sonra "Ben artık parmağımı emmeyeceğim anne!" diye kararını verdi. Bundan sonra ben bir kez daha onu uyarmadım ve parmaklarını emmeyi tamamen bırakmış oldu.
Her şeyin bir zamanı olduğunu anlamama yarayan bir olay daha oldu böylece hayatta. Biz bazen ne kadar istesek ve uğraşsak da bazı şeyler olması gereken zamanda gerçekleşiyor.
Yaşının büyümesiyle birlikte çevrenin de verdiği tepkiler "Ay ne tatlı, parmağını mı emiyor?" dan "Ama kocaman kız olmuşsun, hala parmak mı emiyorsun sen?"e gelmişken hepimiz aynı fikirdeydik.
Parmak emmeyi bırakmalıydı ama nasıl? Doktorumuz parmaklarını emerse ileride diş teli takması gerekeceğini ilettiğinde Yonca 6 yaşına basmak üzereydi. Bunun üzerine yumuşak bir oyuncak bulduk ve parmak emmek istediğinde onu sıkmasını sağladık. Bu da geçici bir çözüm olarak rafa kalkmıştı, tıpkı ayımız Pinkie gibi...
Ne yaparsa yapsın, ne kadar isterse istesin maalesef parmak emmeyi bırakamıyordu. Artık durumu gidişatına bırakmaya karar verdiğim noktada okuduğumuz bir kitaptaki soru onun fikrini değiştirdi.
Kitabımızın adı "Bil Bakalım Neden?". İnsanlarla, hayvanlarla, eski zamanla ilgili birçok sorunun yanıtının olduğu bir kitap bu. Benim de çok ilgimi çeken bilgilendirici bir kitap olmasından dolayı sık sık okuruz.
Bu kitabın bir sayfasında "Neden parmak emmeyi bırakmalıyız?" diye bir soru var. Bunun karşılığında da dişlerimizin ve damağımızın yapısının değişeceği ve dışa dönük çirkin dişlerimizin olacağı yazıyor. Bunu okuduktan sonra konuyu desteklemek amaçlı olarak Google'da arattığım parmak emenlerin dişi başlıklarıyla birçok diş yapısını gösterdim. Sanırım bu Yonca'nın ilgisini ve dikkatini çekti. Bundan bir hafta önce Charlie'nin Çikolata Fabrikası adlı filmi izlemiştik. Tim Burton'ın yönetmenliğini yaptığı filmde çocukların zaafları karşısında yüzyüze kaldıkları durumlar gösteriliyordu. Burada yer alan diş tellerine çene aparatı takan çocuk da Yonca'nın bu parmak emme macerasının sona yaklaşmasına yardımcı oldu.
Kitabı okuyup görsellere baktıktan sonra "Ben artık parmağımı emmeyeceğim anne!" diye kararını verdi. Bundan sonra ben bir kez daha onu uyarmadım ve parmaklarını emmeyi tamamen bırakmış oldu.
Her şeyin bir zamanı olduğunu anlamama yarayan bir olay daha oldu böylece hayatta. Biz bazen ne kadar istesek ve uğraşsak da bazı şeyler olması gereken zamanda gerçekleşiyor.
posted under
bil bakalim neden,
Kitap,
kitap okumanin onemi,
parmak emme aliskanligi,
Yonca Büyüyor,
Yonca Demirel
|
0 Comments
Yorum
0
Saklama Rehberi
Besinlerin kullanım ömrünü nasıl uzatabileceğinizi biliyor musunuz? Peki ya onları ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi? Eğer siz de benim gibiyseniz, birkaç temel gıda dışındaki hiçbir besin için net bir fikriniz olmadığına eminim. En basitinden, sizce elma ne kadar bir süre saklanabilir? Lezzetini, sertliğini ve tazeliğini yitirmemesi için ne yapmak gerekir? Oturup her besin maddesi için internette araştırma yapmanıza gerek yok: http://saklamarehberi.com, tüm bu bilgilere tek bir kaynaktan ulaşmanızı sağlıyor.
Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma tarafından hazırlanan (ve tamamen ücretsiz şekilde kullanılabilen) sitede; hamur işleri, süt ürünleri, meyveler, sebzeler ve et ürünleri ile ilgili merak ettiğiniz her bilgi yer alıyor. İlk olarak, tüm bu besinlerin ideal kullanım sürelerinin ne olduğunu, daha sonra da bu kullanım süresini nasıl uzatabileceğinizi öğreniyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi, derin dondurucu kullanmak tüm gıda maddelerin daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Ancak, örneğin karidesi derin dondurucuda saklayabilir misiniz? Peki ya yazın aldığınız, lezzetli ve sulu bir karpuzu derin dondurucuya koyup, kışın yiyebilir misiniz? Tüm bu soruların ve çok daha fazlasının cevaplarını Saklama Rehberi web sitesinde kolayca bulabiliyorsunuz. Hepsi bu kadar değil: Sitenin “Alternatif Bilgiler” bölümünde, evde kolayca hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifler yer alıyor. Evde nasıl mocha yapabileceğimi, meyvelerin kararmasını nasıl önleyebileceğimi, hatta unsuz kekin nasıl yapılacağını bile öğrendim. Laf aramızda, kot pantolonların derin dondurucuda temizlenebileceğinin de haberdar oldum! (Kotu fırçaladıktan sonra bir poşete koyup derin dondurucuda 1 gün boyunca bekletiyorsunuz. Şaşırtıcı, değil mi?)
Türkiye’nin ilk gıda saklama rehberi olan http://saklamarehberi.com, beni şaşırtacak ölçüde bir içeriğe sahip ve her birini okumaktan büyük keyif aldım. Eğer sizin de bir derin dondurucunuz varsa, bu siteyi muhakkak ziyaret etmelisiniz. Derin dondurucunuz yoksa bile gıdaları nasıl daha sağlıklı tüketebileceğinizi, ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi ve basit, pratik, lezzetli tarifler ile ipuçlarını Saklama Rehberi web sitesinden öğrenebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Yorum
0
Grand Hyatt İstanbul’da 2018’e Unutulmaz Bir Başlangıç Yapın
Grand Hyatt İstanbul, bu yıl da hem noel hem yılbaşı için hazırladığı birbirinden güzel menülerle misafirlerini bekliyor. Gas Brothers ve Utku Yurttaş yılbaşı yemeği süresince jazz, piano ve 70’lerden günümüze popüler müzikleri çalacaklar. Gece, Gas Brothers’ın perküsyon show’unun da yer aldığı performans ve after party ile devam edecek.
Noel Menüsü, Grand Hyatt İstanbul’da
Grand Hyatt’ın içinde bulunan 34 Restoran, içinde leziz hindinin de olduğu Noel Yemeği özel menüsü ile 24 Aralık Pazar günü aile kutlamaları ya da arkadaş buluşmaları için ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 24 Aralık akşam başlayan ziyafet 25 Aralık Pazartesi günü öğlen ve akşam da devam ediyor. Kişi başı 218 TL olan menü için önceden rezervasyon gerekiyor.
Yılbaşı gala yemeği ve eğlencesi
Yeni yıla sevdikleriyle beraber güzel bir başlangıç yapmak isteyenleri 34 Restoran’ın deneyimli şeflerinin elinden çıkan geleneksel Türk ve Akdeniz mutfağının lezzetlerinden oluşan açık büfe bekliyor.
Gas Brothers ve Utku Yurttaş’ın yılbaşı yemeği süresince jazz, piano ve 70’lerden günümüze popüler müziklerin çalacağı gece, Dining salonunda Gas Brothers’ın performans sergileyeceği, perküsyon show’unda dahil olduğu after party ile devam edecek. Sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecek after party, yılbaşı ücretine dahil.
34 Restoran’da, 31 Aralık Pazar günü saat 20:00’de başlayan ve gece yarısı 02:00’ye kadar sürecek olan yılbaşı gala yemeğinin kişi başı fiyatı limitsiz yerli alkol içecekler 518 TL, limitsiz yerli & yabancı içecekler dahil fiyatı ise 618 TL. Minik misafirler için de kişi başı fiyat 318 TL.
Keyifli geçen yılbaşı gecesinin ardından 1 Ocak Pazartesi günü saat 12.00-16:00 arasında 34 Restoran’daki brunch’ta arkadaşlarınızla, ailenizle, sevdiklerinizle yeni yılın ilk gününü kişi başı fiyatı 218 TL olan brunch ile keyifli bir şekilde geçirebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Son Yorumlar
Popüler Yayınlar
-
Biliyorum yazacaklarım anne olmak isteyenleri biraz korkutacak. Unutulmaması gereken bir şey varsa, o da güzel olan şeyler hep zordur. An...
-
Canım annem, Ne kadar şaşırdığını biliyorum, ama ben bir zamane çocuğuyum. İşte bu küçücük halimle sana mektup yazıyorum. İnternetin, tek...
-
Efendim, sıra geldi Yonca'nın blogunun 1. yılı şerefine ne zamandır iple çektiğimiz çekilişe... 1. yılımız 14 Şubat ...
-
Gebelik ve Annelik Günlügü : Çekiliş Var! Haydi bakalım, ben katılıyorum. Sizleri de beklerim :) Bol şanslar! ...
-
Atasözleri ne kadar da doğru değil mi? Büyük lokma ye ama büyük söz konuşma demiş büyüklerimiz. Başına gelene kadar başka insanlar için...
- Melisa Demirel
- Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.