Yorum
6
Evimizdeki Tehlikeler!
Çocuk sahibi olmadan önce çamaşır suyunun ne denli tehlikeli olabileceğini düşünemezdim. Aynı şekilde bir makas veya bıçağın ne şekilde zarar vereceğini hayal bile edemezdim.
Yonca ayaklanıp yürüyünceye kadar daha kolay sayılabilirdi. Emeklemeye başladıktan sonra onun erişebildiği yerlerde tehlikeli nesneler bulundurmamaya, yeri mümkün mertebe temiz tutmaya gayret ediyorduk. Çekmeceler, dolap kapıları henüz onun erişebildiği yerler olmadığından günlük hayatımız aynen devam ediyordu.
Yürümeye başlayan küçük kaşif artık dolap kapılarını Alice harikalar diyarındaki kapılardan her biri sanıp açmaya, mümkünse içeri girmeye başladı. Hal böyle olunca tehlikeli maddeler içeren dolapların kapıları ve çekmeceleri kilitlenmeye başladı. Tüm dolap kapılarını kilitlemeyi kaşif ruhunu yok etmemek için tercih etmedik ve birkaç tehlikeli madde içermeyen dolap kapağı harikalar diyarına giriş bileti sunmaya devam etti. Açık kalan dolap kapaklarından biri de küçük kaşif tarafından açılıp kapatılırken korktuğum başıma geldi ve parmağı dolaba sıkıştı. Tırnağı ve parmağı çok kötü bir şekilde morardı ve sanırım tırnağı da düşecek. Harikalar diyarı kapılarında bundan sonra daha dikkatli olacağım ve Yonca'ya zarar gelmemesi için elimden geleni yapacağım.
Geçtiğimiz günlerde, tehlikeli maddelerden biri olan makası içeren konsolumuzun kapak kilidini kapatmayı unutmuşuz. İki arada bir derede nasıl olduysa küçük kaşif Yonca, makası almış ve parmaklarını makasın kollarının arasına geçirmiş. Sanırım en fazla 45 saniye gözümü ayırmıştım. Koşarak elinden makası aldım, ona fark ettirmedim ama ben bayağı korktum bu olay sonrasında. Olabilecekleri aklıma getirmemeye çalışarak bir daha bu hatayı tekrarlamamaya söz verdim.
Mutfağımızda bıçaklarımızı koyduğumuz uzun bir magnetimiz var. Duvara çivili şekilde duruyor ve üzerinde mutfak bıçaklarımız asılı. Bu da artık bizim evdeki tehlikelerden biri haline gelmiş durumda, zira küçük kaşif ayak ucunda yükselerek bıçakların saplarına erişebiliyor. Bazı bıçaklar da rengarenk olduğundan ilgisini çekiyor sanırım.
Çamaşır suyuna gelince... Benim kokusunu çok sevmemememden dolayı evimize sık sık uğrayan bir temizleyici değildir çamaşır suyu. Çok gerekmedikçe kullanmadığımdan dolayı çok da ortalarda bulunmuyor. Doktorumuz kimyasal temizleyicilerden en tehlikesinin çamaşır suyu olduğunu söylediğinden beri daha da sevmiyorum. Evde yüksek bir rafta ve Yonca'nın kesinlikle ulaşamayacağı bir yerde saklıyorum. Zaten Türkiye'de en çok gerçekleşen çocuk kazalarından biri de çamaşır suyu içmekmiş. Bu sebepten olsa gerek, markalar çocuk kilidi uygulamasına gittiler.
Umarım böyle kazalar veya kaza adayları kimsenin başına gelmez, tedbirli olmakta fayda var. En azından riski minimize edebiliriz. Böylece daha sonra "Vah vah" diye üzülmeye kullanacağımız zamanı en değerli varlıklarımız için harcayabiliriz.
Sağlıklı, kazasız günler dilerim.
Yorum
6
Çocukların Erişemeyeceği Bir Yerde...
İlaç kutularının üzerinde "Çocukların erişemeyeceği bir yerde saklayınız." diye yazar. Çocuğum olmadan önce bunun anlamını çok iyi kavrayamazdım. Çocuk şarkılarından, etrafımdan duysam da çocukların ilaçlara bu kadar ilgi duyabileceğini düşünemezdim doğrusu.
Ama işte çocuklar birer minik kaşif olarak geliyorlar dünyaya. Daha doğar doğmaz ailesini, beslenmeyi, kendini ifade edebilmek için ağlamayı keşfediyor. Sonrasında kendisini kelimelerle veya işaretlerle ifade ediyor ve etraftakileri artık karşılaştırabilir hale geliyor. Bu dönemde ona birçok tehlike eşlik ediyor. Bunlardan bir tanesi de renkli, cazibeli paketleriyle ilaç kutuları. Nedendir bilinmez birçok ilaç firması vitaminleri bonibon gibi renkli renkli yapmayı tercih ediyor, ya da o çok kötü antibiyotikler akide şekeri gibi pembe renkte oluyor.
Farklı olan her zaman caziptir. Bu bizim için de geçerli, ama çocuklar için bu daha da ön plana çıkıyor. İlaçları koyduğumuz çekmeceyi açar açmaz Yonca'yı bir saniye içinde yanımda buluyorum, hemen elini atıp bir ilaca dokunmak üzereyken apar topar elini tutup dikkatini dağıtmaya çalışıyorum.
Geçtiğimiz gün gittiğimiz bir ev ziyaretinde, ev sahibinin yatağının başucunda bulunan ilaçları açmak üzereyken yakaladım Yonca'yı. Koşa koşa gitmişti yatak odasına, ben de peşinden ona doğru giderken bir de baktım küçük hanım komodinin üstünde duran demir haplarına elini atmış. Hemen elinden uzaklaştırdım. İşte o gün anladım, çocukların erişemeyeceği bir yerde uyarısının ne kadar önemli olduğunu.
Paranoyaklıkla tedbirli olmak arasında ince bir çizgi vardır, tıpkı dahilik ve delilik gibi. Dozajı tutturduğumuz sürece, söz konusu en değerli varlıklarımız olduğu için tedbiri elden bırakmamak bizi her zaman koruyacak ve sonra pişmanlıktan uzak tutmaya yardımcı olacaktır. Kimsenin başına gelmemesi dileğimle...
Son Yorumlar
Popüler Yayınlar
-
Biliyorum yazacaklarım anne olmak isteyenleri biraz korkutacak. Unutulmaması gereken bir şey varsa, o da güzel olan şeyler hep zordur. An...
-
Canım annem, Ne kadar şaşırdığını biliyorum, ama ben bir zamane çocuğuyum. İşte bu küçücük halimle sana mektup yazıyorum. İnternetin, tek...
-
Efendim, sıra geldi Yonca'nın blogunun 1. yılı şerefine ne zamandır iple çektiğimiz çekilişe... 1. yılımız 14 Şubat ...
-
Gebelik ve Annelik Günlügü : Çekiliş Var! Haydi bakalım, ben katılıyorum. Sizleri de beklerim :) Bol şanslar! ...
-
Atasözleri ne kadar da doğru değil mi? Büyük lokma ye ama büyük söz konuşma demiş büyüklerimiz. Başına gelene kadar başka insanlar için...
- Melisa Demirel
- Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.