Yorum 2

Anne Baba Tutumları

Yonca'nın oyun okulu Özel Dragos Okyanus Şirinler Ana Okulu'nun düzenlemiş olduğu anne baba tutumları üzerine olan seminere katıldım.
Okulumuzun psikoloğu Fatma Oğuz'un vermiş olduğu bu seminerde anne ve babaların çocuklara davranışları irdelendi ve doğru olan tutum üzerinde duruldu.
Anne baba tutumları altıya ayrılıyor. Tutumlardan ilki "Otoriter" tutum. Otoriter tutumda anne veya baba çocuğuna ancak istediği davranışı yaparsa iyi davranıyor, onu sevdiğini söylüyor. Böylece çocuk başka davranışa girerse sevilmediğini anlıyor ve buna göre davranış geliştiriyor. Bu tutum sonucunda içe kapanık, kendi halinde çocuklar yetişiyor. 
İkinci tutum şekli ise "Hoşgörülü" tutum. Burada da anne baba çocuğun hiçbir davranışına karşı çıkmıyorlar, herşeye müsamaha gösteriyorlar ve çocuk böylece sınırlarını bilmeyen birisi haline geliyor. Bu da aynı otoriter tutumdaki gibi içine kapanık çocuklar yetiştiriyor.
Üçüncü tutum şekli "İhmalkar" tutum. Bunda da anne baba o kadar çok ihmal ederler ki, çocuğun varlığını bile görmez hale gelirler ve çocuk da zayıf sosyal ilişkiler geçiren ve içine kapanık bir karaktere sahip olur.
Dördüncü tutum da "Dengesiz" tutum. Burada disiplin var, ama karışık olduğu için işe tam olarak yaramıyor . Anne babanın disiplin farklılığından çocuk neye nasıl davranacağını bilmiyor ve kararsız, bağımlı ve umursamaz bireyler yetişiyor.
Beşinci tutum ise "Aşırı İlgili" tutum. Bu tutumda genellikle anne ve babalar çocuk sahibi olduktan sonra her şeyi unutup çocuğun yapması gerekenleri bile kendileri yapıyorlar. Böylece problem çocuklar ortaya çıkıyor.
Gelelim en ideal tutuma. "Demokratik" tutumda anne ve baba çocuğa karşı açıklayıcıdır. Kuralcı olmasına rağmen aynı zamanda çocuğun fikrinin sorulması gereken yerlerde onun fikrini almaktan çekinmez. Çocuğun öz güven sahibi ve yardımsever bir birey olmasını sağlar.
Bu tutumlara göre ben de olduğumuz yeri bulmaya ve çocuğumuza nasıl daha doğru davranış biçimleri sergilersek onu daha iyi bir birey yaparız sorusuna yanıt bulmaya çalışıyorum. İşin sırrı demokratik tutum sergilerken, yeri geldiğinde otoriter, yeri geldiğinde hoşgörülü, yaratıcılık ortaya çıkıyorsa ihmalkar, bazen denge konusuna kafa yormayan ama en önemlisi sevgiden yoksun olmayan bir tutum sergilemekte...
Devamını oku...
Yorum 0

İyi et, iyi gelecek


Et alışverişinde en önemli faktör güven. İçimiz rahat et yiyebilmemiz için, etin sağlıklı, güvenilir, iyi et olduğundan emin olmalıyız.

Migros da bunun önemini bilen bir marka olarak, eti en güvenli şekilde bizlere sunmak için büyük yatırımlar yapmış. Türkiye’nin en büyük et üretim tesisini açmış, burada yüzlerce kişilik uzman kadrosu sağlıklı, kaliteli, güvenilir eti bizlerle buluşturmak için çalışıyor.

Malum, sağlıklı ve lezzetli et yemeklerinin sırrı iyi ette. Bakın Migros’tan aldığınız et size gelene kadar hangi aşamalardan geçiyor?


Bu güveni sunamayan yerlerden alınan et çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Siz de et alırken gerekli denetimlerden geçip geçmediğini, uzmanlar tarafından kontrol edilip edilmediğine dikkat edin çünkü iyi et demek iyi gelecek demek.

Ette güveni buldunuz peki ya lezzet? Onun için de leziz et yemek tariflerinin yer aldığı www.Migrostv.com u muhakkak ziyaret edin. Kilis kebaptan, fırında kuzu kol tarifine zengin et yemek tarifleri MigrosTV’de.

https://www.facebook.com/MigrosTurkiye
https://twitter.com/Migros_Turkiye

Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını oku...
posted under , | 0 Comments
Yorum 2

Şifremi Çözmek İsteyen Var mı?

Çocuklar yaklaşık 2 yaşından sonra cümle kurmaya ve daha güzel kendilerini ifade etmeye başlıyorlar. Öncesinde eğer siz çocuğu çok iyi anlarsanız daha çok konuşmadan derdini anlatma yoluna gidiyor ve daha geç konuşuyor.
Yonca'nın durumunda biraz daha farklı olsa da o da yaklaşık iki yaşından sonra daha net cümleler kurmaya, kendini daha iyi ifade etmeye başladı. Öncesinde şifreli kelimeler kullanan Yonca artık daha anlaşılır şekilde kelimeler kullanıyor. Ama hala o konuştuğu zaman anlayan yegane kişilerden biriyim. 
Bir şey söylüyor, ben tekrarladıktan sonra yanımızdaki üçüncü kişi Yonca'yı anlamış oluyor ve tepkisini gösteriyor. Simultane tercümanlık yapıyorum bir nevi. 
Yonca'nın kendine özel ilk kelimesi teşekkürler. Kelimenin kendisi zaten zor söylendiği için direkt olarak "Açi" olarak nitelendirdi Yoncacık onu. İkinci olarak, top kelimesi Yonca için "Attı" olarak adlandırıldı. Kilit kelimelerden biri olan kucak kelimesi ise, önce "Çağa", sonra biraz daha gelişerek "Çida" oldu. 
Ben yoksam Yonca ile anlaşmanız çok zor oluyor, zira o bu değişik kelimelerini kullanmasa bile kelimeleri yuvarlaması ve yarım yamalak konuşmasıyla ancak kocaman bir gülümseme ile suratına baka kalıyorsunuz. Sonrasında ben imdada yetişiyorum, simultane tercüme yaparak anlaşmazlık olmasını engelliyorum. 
Anneme hala "Anne" demesi ise, ikimizin bulunduğu bir ortamda kafa karışıklığına yol açıyor. Hangi anne diyerek olaya açıklık getirmek isteyen ben, yanıt olarak işaretle birlikte "Bu anne"yi aldığımda kimden bahsedildiğini anlıyorum. 
Amcasına "ağca", eşi Yağmur'a önce "Yaya", sonra "Yayo" demesi de bizi çok güldürüyor. Teyze kelimesini çok güzel söyleyen Yonca, eşi Davut'un ismini hala "Gogo" olarak telaffuz ediyor. İdolü Müjde ise "Çüçü" olarak adlandırılmış durumda. Ailemizin doktoru Elif ise "Edit".
Mickey Mouse ve Minnie Mouse'un ikisi birden "Mimi", üstelik Winnie the Pooh da "Mimi" olunca haliyle ben bile karıştırıyorum. Yakınımızda hangisi varsa, onun olduğunu varsayarak ilerliyorum. 
Noel Baba ise Yonca için "Abibaba". Bu bana çok ilginç geliyor, acaba Noel baba kılıklı birini ilk defa görünce mi abi ama baba gibi duruyor diye mi bu ismi taktı, yoksa noel demek zaten ona baştan zor geldiğini için mi, bunu henüz çözemedim. 
Sanıyorum ki, gün geçtikçe Yonca'nın şifreleri birer birer çözülecek, ben de artık düzgün kelimeler kullandığı zaman ona bu yazıyı gösterip onu güldüreceğim.
Devamını oku...
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Kayıt olmak için E-Posta adresinizi giriniz:

Son Yorumlar

Popüler Yayınlar

Fotoğrafım
Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.

İzleyiciler