Yorum 2

Çocuk da Yaparım, Kariyer de!

Nil Karaibrahimgil'in çok sevdiğim bir şarkısıdır. Önüne bariyer konulsa da bir kadının kafasına koyduktan sonra hem çocuk, hem de kariyer yapacağını anlatır şarkıda.
Gerçek hayatta bu biraz daha karmaşık tabii ki. Çalışan anne doğum hazırlığına girmeye başladığı anda ona karşı bakışlar anında değişir. Artık domestik olacağını düşünenler, işkolik görüntüsünden uzaklaşacağını hayal edenler çok üzülürler bu yeni durumuna. Artık anne adayı sadece göbeğiyle ilgili tepkilere maruz kalacak ve bu iş doğuma kadar böyle devam edecektir. Doğum iznine çıkan anne adayı biraz kendiyle baş başa kalır ve sabırla bebeğin gelişini bekler. Gel gör ki, bu süre sanki geçmek bilmez ve bebeğine kavuşmayı bekleyen annenin gözleri karnına odaklanır, durur. Vakti dolup bebek yola düşünce heyecan başlar, anne artık bundan sonra farklı bir algıyla hayata bakmaya başlar. Bebeğiyle tanıştığı ilk andan itibaren durum değişir. Lohusalığın verdiği rehavetle annenin beynine oksijen ve bebekten başka bir şey gitmez.
Lohusalık geçip anne yavaş yavaş kendine gelince çalışma hayatına dair düşünceleri tekrar belirmeye başlar. Bir yanda bebekle geçen tarifi olmayan saatler, bir yandan yılların çalışma hayatının verdiği sorumluluklar, çalışma isteği, kendini yararlı hissetme, değer katma gibi doyumları olan hayatı vardır. İkisinden de vazgeçmek istemez, çünkü ikisinin tadı da ayrıdır. Günler geçer, aylar geçer ve anne artık ikinci hayatı, aslında bebekten önceki ilk hayatına döner. 
Dönüşü muhteşem olmuştur, ama bunun böyle olduğunu sadece kendisi düşünür. Bunun haricinde diğer kişiler artık ona sadece anne gözüyle bakar, işe yeteri kadar odaklanamayacak olacağını düşünür ve iş dağılımını buna göre yapmak isterler. Oysa çalışan anne öncekinden daha güçlüdür ve artık daha farklı yetilere sahiptir. Bu yetiler ona daha fazla sorumluluk verilmesiyle daha rahat ortaya çıkabilir. İş hayatı ve ev hayatı dengesini kurmasına yardımcı olmak için ona anlayışla yaklaşmak gerekir.
Eğer sağır kurbağa olup zirveye çıkarken kimseyi dinlemez ve onu zirveye çıkıştan alıkoyabilecek seslere aldırış etmez ve onu yolundan çevirebilecek herkese de yanıtını verebilirse çocuk da kariyer de yapacak, kariyerine yeni bir bakışla yaklaşabilecek, anneliğin avantajlarını işe taşıyabilecek ve başarıyla yoluna devam edecek güce sahiptir.

Devamını oku...
Yorum 5

Çocukca Şarkılar

Hamileyken aldığım kitap dizilerinin içinden bir CD çıkmıştı. CD'yi yuvasına yerleştirip "Play" tuşuna basmadan şarkıların bu kadar güzel olabileceğini ve Yıldız İbrahimova'nın sesiyle harika bir uyum gerçekleştirmiş olabileceğini düşünmemiştim.


Yonca'nın doğumundan kısa bir süre sonra CD'yi saklandığı yerden buldum. Henüz günleri sayarken dinlemeye başladık bu albümü ve hala hiç sıkılmadan dinliyoruz. Hatta sık dinlediğimiz zamanlarda şarkıların neredeyse tamamını ezberlediğimden kendimi şarkılara eşlik ederken buluyorum.
Yıldız İbrahimova, sesinin 4 oktav olmasından ve doğaçlama yeteneğinden ötürü çok özel bir yere sahip caz sanatçısı. Çocuklar için bir albüm yaparak sesiyle herkese ulaşmış oluyor. Onun sesinden bildiğimiz şarkıları dinlemek beni çok mutlu ediyor.
Çocuklu ailelerin arşivinde bulunması gereken bir albüm, kesinlikle tavsiye ederim.

İşte çok şeker Ördek şarkısı:
Devamını oku...
Yorum 4

Açılın, Ben Anneyim!

Anne olduktan sonra hayata daha derin açıdan bakar oldum. Önceleri bu konu hakkında ne kadar da sığ düşünüyorum diye bazen kendi kendime söylendiğim oluyor.
Tabii insanın algısı da bir nebze değişiyor. Alışveriş yaparken eskisi gibi ayakkabı çanta dolu vitrinlerden çok bebek mağazaları, bebek giysileri beni çekiyor. Bulunduğum ortamda aileler dikkatimi çekiyor. Ağlayan bebeklerin sesi kulaklarımda çınlıyor. 
Benim gibi birçok arkadaşımın da çocukları oldu ve konuştuğumuzda konularımız genelde çocuklar üzerine oluyor. Eskiden sanki hiç konumuz yokmuş gibi hissediyorum bazen. Ama konu konuyu açıyor ve herkesin konuyla ilgili söyleyecek bir lafı olduğundan konu başka bir konuya geçip dallanıp budaklanıyor. Hele ki yaşları yakın çocuklar söz konusuysa, birinin yaşadığını diğeri yaşamış oluyor, bir diğerinin özellikle o konuda farklı bir deneyimi oluyor. Yaşanmışlıklar, güzel hatıralar derken sürenin farkına varmıyorum.
Anneliğin zorluğundan, çalışma hayatıyla anneliği nasıl yürüttüğümüzden, yeme güçlüklerinden, uyku problemlerinden, bebek kazalarından, hafta sonu gezmelerinden, öğünlerin içeriğinden, annelik-babalık dengesinden, bebek gelişimlerinden, bebek davranışlarından, kısacası her konudan konuşabiliyoruz.
Aslında bu konuları tanımadığım kişilerle bile konuşabiliyorum. Sosyal ortamlarda rastladığım annelerle de kısaca bu konulardan biri hakkında sohbet ederken buluyorum kendimi.
Bazen de alakasız yerlerde bebeklerle ilgili konular konuşulurken rast geliyorum ve o anda söyleyecek bir sözüm olduğunu düşünüp "Açılın, ben anneyim!" deyip konuya müdahale etmek istiyorum.
Bir anne olarak bu konuda tek olmadığımı düşünüyorum, ne dersiniz?

Devamını oku...
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Kayıt olmak için E-Posta adresinizi giriniz:

Son Yorumlar

Popüler Yayınlar

Fotoğrafım
Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.

İzleyiciler