Yorum 1

Yonca'nın ilk çocuk bayramında büyüdüm....

23 Nisan 2012 kızımın ilk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ulu önderimiz ne kadar kutsal bir günü hediye etmiş bizlere, şimdi ben de kızıma emanet ediyorum bayramımızı. Artık bu güzel günü yaşama sırası genlerimi taşıyan, dokuz ay onsekiz gün karnımda taşıdığım meleğimin...
Kızım ilk bayramında Maçka Parkı'nın yolunu tuttu. Erguvanların arasından harika bir panaroma ile Çocuk Festivali'ne doğru hareket ettik teyzesi ve kuzeniyle. Şairler Parkı'ndaki Çocuk Festivali'nde biraz vakit geçirdikten sonra Nişantaşı gezmemizi yaptık. Uzun zamandır ilk defa Çocuk Bayramı'nda havanın güzel olması sayesinde daha da şendik.
Eskiden 23 Nisan sadece tatil olduğu için sevinirken şimdi farklı bir sevinç kaplıyor içimi....


Devamını oku...
posted under | 1 Comments
Yorum 2

Yonca'nın Yeni Doktoru

Doğumundan beri kızımı muayene eden hastanedeki doktorumuzun kayıtsız davranışlarına daha fazla dayanamayarak soluğu yeni doktorumuzda aldık bugün. 6.ay kontrolü çok uzun sürüyormuş meğer. Geçmişe yönelik yeni doktorumuza bilgileri verirken o da bir yandan bize ek gıda süreci, emekleme ve yürüme ile ilgili bilgilerini aktardı. Pirinçli mamadan başlayarak, Yonca ek  gıdalara geçmeye başlıyor artık. Ama öncelikle ona uygun bir bebek kaşığı almamız gerekiyormuş, metal kaşıklar pek önerilmediği gibi plastik de olmaması gerekiyor. Avent'in mama kapları ve kaşıkları bizim için ideal. Yarın ilk iş mama kaplarını ve kaşığı alıp bir de mama sandalyesine geçerek açılışı yapacağız.
Yeni doktorumuz Dr. Hayriye Aygar çok deneyimli, sevecen, bir o kadar kurallı ve bilgili. Yonca için gereken tüm bilgileri bize aktardı ve sorularımızı eksiksiz yanıtladı. Bunun yanında bize daha fazla bilgi içeren notlarını ve gıda konusunda da önerilerin sıralandığı, tariflerin yer aldığı kağıtları vermeyi ihmal etmedi.
Aşı konusuna gelince... Bugün iki tane aşı yapıldı, ama toplamda 6-7 hastalığa karşı aşılandı Yoncacığım. Haliyle bugün biraz huysuzluk ve ateşle mücadele ettik. Uyku düzeni son günlerde iyice kötüleştiğinden o konuya değinmek bile istemiyorum.
Aşı olurken ve muayene sırasındaki ölçümlerde rahatsızlık yaşadı Yonca. Sanırım biraz daha büyümenin etkisiyle, hareket etmesin diye ellerini tutuyoruz diye çok sinirlendi ve kucağa alana kadar susmadı. Sihirli aksiyon kucağa alma son günlerde. Ağladığı anda, derdi ne olursa olsun mutlaka susuyor.
Muayenedeki bilimum oyuncaklar ağıza sokuldu ve tadıldı. Oyuncaklar kalite kontrol testinden geçtiler. Masal anlatan ayıcığa ise hayran kaldı Yoncacık. Biraz daha büyüsün, kuzeni Elif Naz'ın masal anlatan aslanını istemeyi düşünüyorum :)
Bugün gezerken Yonca'yı büyük bir bebek mağazasının oyuncak katına götürdüm. Oyuncakların bir kısmına gülerek tepki verirken bazılarıyla ilgilenmedi bile. Sanırım artık oyuncak alırken onu mutlaka yanıma almam gerekecek. Aksi takdirde boşu boşuna bir sürü oyuncakla dolabilir evimiz. Aslında en iyi oyuncak bizleriz ve bizimle vakit geçirip eğlenmeyi onlardan daha çok seviyor. Tabii yine de oyuncaklar bizi en zor zamanlarda kurtarıyor, ya sinirli bir anda komik komik sesler çıkararak ya da dişler kaşınırken rahatlatıcı nesne olarak.
Doktordan ayrılırken aylık rutin doktor kontrollerimize gideceğimiz konusunda anlaştık.Bundan böyle yeni doktorumuzla Yonca'nın gelişimini takip etmeye devam edeceğiz.

Devamını oku...
posted under , , | 2 Comments
Yorum 1

Tracy Hogg Sen Rahat Uyu!

2.ay kontrolümüz sonrasında doktorumuz artık yavaş yavaş uyku düzenine geçebileceğimizi, Yonca'nın kendi kendine uykuya dalması gerektiğinden bahsetti. Kontrol sonrası birkaç kez başarısız denemem sonucunda kızımın ağlamasına kıyamadım ve bıraktım. Bizim yöntemimiz anne kokusuyla iyice dalmasını sağlamak ve sonrasında beşiğine koymak oldu. Gece rutinimiz klasik müzik ve kırmızı ışık eşliğinde uyumaya devam ettik.
Ama bu durumun hep bu şekilde devam etmeyeceğini düşünerek üçüncü ay kontrolünde doktorumuza tekrar danıştım. Eğer memede uykuya dalmıyorsa sorun olmayacağını, kokuyla uyuyabileceğini söyledi. Ama bu yanıt beni hala tatmin etmemişti.
Sonunda arkadaşım Dilara'nın da önerisiyle kendi kendine uyuması gerektiği fikri kafamı iyice meşgul etmeye başlamıştı. Malum, bu çocuk yarın öbür gün ben evde olmadığımda uykuya dalamayacak mıydı? Bu fikirden yola çıkarak konuya yoğunlaştım. Ağlayarak uyutma fikri her ne kadar ürkütücü gelse de ben kafama koymuştum ama eşim bu fikre sıcak bakmadı. Bana da bu durumda ikinci bir alternatif bulmak kaldı. İşte tam o sırada Tracy Hogg'un yatır-kaldır uyku yöntemiyle tanıştım. İnternette kısa tanımı bulunan uyku yöntemini derinlemesine öğrenmek için Tracy Hogg'un kitabını aldık.
O sıralar ben çok ağır bir grip geçirdiğim için önce iyileşmeyi bekledim. Sonunda gün geldi ve öğlen uykusunda denemeye başladım. İlk gün itibariyle 45 dakikalık bir mücadele sonucu Yoncacığım şişmiş gözlerle uykuya daldı. Uykusu her ne kadar yarım saat sürse de bir sonraki denememde 15 dakikada uykuya daldı. Bu yöntemi akşam uyguladığımda biraz daha rahat ettim. Daha kısa bir sürede Yonca uykuya daldı, tam rahat ettik derken biraz sonra bir ağlama.
İki zorlu gün geçtikten sonra ben de kızım da bu duruma biraz daha adapte olmuştuk. Tabii bu arada bazı büyüklerimizin ama çocuk ağlıyor, al kızım kucağına demelerine kulak asmayarak devam ettim.
Sonunda Yonca en azından geceleri için kendi kendine uyuyor hale geldi, hala gündüz uykularında sıkıntılarımız oluyor. Annem ve Nebiş'in kendi tarzlarında uyutmalarına kızım çok güzel bir uyum sağlıyor ve uykusu varsa onlara itiraz etmeyerek ya beşiğinde ya kucakta uyuyakalıyor.
Tracy Hogg'a şükranlarımı sunarım...


Devamını oku...
posted under | 1 Comments
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Kayıt olmak için E-Posta adresinizi giriniz:

Son Yorumlar

Popüler Yayınlar

Fotoğrafım
Apple of her mum and dad's eye, Yonca came to the world after having 41 weeks and 1 day womb journey and made her beloved ones happy. She was very active inside, so she continues this habit by clapping her hands so many times. Anne ve babasının göz bebeği, şans meleği 41 hafta ve 1 günlük anne rahmi serüveninden sonra dünyaya gelerek sevenlerini sevindirmiştir. İçerideyken kıpır kıpır olan Yonca, dışarıda da bu kıpırtıları bol bol el çırparak göstermektedir.

İzleyiciler